1403 yılında Amasya'da dünyaya geldi. Kendisine Koca Murat, Murat Gazi ve İkinci Murat denildi. Babası Çelebi Sultan Mehmet, annesi Dulkadiroğlu Süli beyin kızı Emine Hatundu. Babası Çelebi Mehmet Edirne'de ölünce Amasya'dan Bursa'ya gelerek 1421 tarihinde, on sekiz yaşında Osmanlı tahtına altıncı padişah olarak oturdu.
Meşhur alimlerden iyi bir eğitim aldı. Güzel yazı yazmaya merakı olan İkinci Murat, sülüs ve nesih yazan bir hattattı.İkinci Murat tahta çıkınca kardeşlerini öldürtmedi. Yedi kız kardeşi vardı. Halk İkinci Murat'ı çok sever, onun büyüklüğünü belirtmek için "Koca Murat Gazi" derdi.
Türk ticaretinin ve ekonomisinin gelişmesini ilk defa düşünen Koca Murat Gazidir. İktisadi gelişmenin memleket yapısındaki önemini takdir ettiğinden ona Sultanül Muktesidin ünvanı verilmiştir. Koca Murat Gazi zamanında yeniden para da bastırmıştır.Murat Gazi sağlığında oğlu Şehzade Mehmet'i Osmanlı tahtına oturttu. Onun en büyük bahtiyarlığı Fatih Sultan Mehmet gibi çok değerli bir evlada sahip olmasıdır.
Saltanatı
17 yaşında tahta çıkan II. Murat, Anadolu’daki beylikler tarafından tanınmıyordu. Ona karşı bir ayaklanma başlatıldı ama buna karşılık olarak II. Murat elçiler göndererek yatıştırma siyasetine başvurdu. Bu siyaset işe yaramayınca kendisine müttefik arayan II. Murat, Cenevizliler’in yardımı ile denizde kendini güvence altına aldı.
1422 yılında II. Murat Bizans üzerine yürüdü fakat 50 günlük bir kuşatma sonuç vermedi. Kardeşi Mustafa ise ağabeyi olan sultan II. Murat’a karşı bir güç oluşturuyordu çünkü Bursa’yı kuşatma altına almış ve Anadolu beyliklerinin desteğini kazanmıştı. Bu vaka II. Murat’a karşı yapılan genel saldırı hareketinin bir yönünü teşkil eder. Güçlü bir padişah olan II. Murat ise bu isyanı kardeşinin idamı ile bastırdı. Bir yandan da hala Bizans üzerindeki baskısını devam ettiren II. Murat İstanbul’un Venedikler’e teslim edileceği endişesi yaşayarak Bizans ile bir antlaşma imzaladı.
1425 yılında Osmanlı ile Venedik savaşı başladı ve Arnavutluk’a kadar yayıldı. Osmanlılar Macarları kendilerine ittifak sağladıysa da daha sonradan Macarlar ile de savaşa girdi ve onları bozguna uğrattı. Güvercinlik Kalesi’ni ve Macar adasını aldıkları gibi 3 yıllık bir ateşkes imzaladılar.
1429 yılında Venedik ile savaş iyice şiddetlendi, bir yandan da Malatya ve Divriğe kadar Anadolu içine sokulmuş olan Memlükler’in Anadolu’da belli bir siyaseti vardı. Osmanlılar’ın birleştirme, doğuya doğru genişleme siyasetine karşı koyuyordu. Müşterek çıkarlar doğrultusunda bu ilişkide dostane bir hal aldı.
1430 yılında Selanik üzerine yürüyen II. Murat, zaferle bu savaştan döndü. Diğer taraftan Venedikler ile de barış yaptı.
II. Murat Dulkadırlılar ile birlikte doğudan ve batıdan Karaman ülkesine saldırdı. Osmanlı ordusu Rumeli ve Anadolu kuvvetleri ile Akşehir’e girdi, Karaman kuvvetleri mağlup edilerek Konya, Beyşehir ve tüm Hamid-ili ele geçirildi.
1437 yılında Macar kralının ölümü Osmanlılar için büyük bir şans doğurdu ve II. Murat Sırp Despotluğu’nu tamamen ortadan kaldırmayı ve Eflak hakimiyetini kurmayı başardı. Yalnız Belgrad başarısızlığı onun için bir dönüm noktası oldu. Bu başarısızlık Avrupa’nın bir araya gelerek Osmanlı üzerine Haçlı Seferi’nin düzenlenmesi planlandı. Bu sırada da II. Murat’ın çok sevdiği ve güvendiği oğlu Alaeddin Ali Çelebi’nin Amasya’da öldüğü haberi, II. Murat’ı oldukça sarstı.
1438'de ise II. Murat Sırbistan üzerine yöneldi. Brankoviç tarafından yaptırmasına izin verilen yeni önemli savunma kalesi ve başkenti Semendire'yi fethederek Sırp Despotluğu'nu işgal etti. Bu bura devlete son vererek Sırbistan'ı bir Osmanlı eyaleti ilan etti. Üsküp Sancak Beyi Evrenosoğlu İshak Bey komutasındaki akıncılar Bosna Krallığı başkenti olan Yayçe önlerine kadar ilerlediler. O sırada Bosna Kralı II. Tvrtko'nun ölmesi Bosna Krallığı'nın iki varis arasında paylaşılması ve güneyde bulunan Hersek'in de ayrı bağımsız bir idare kazanması sonucunu doğurdu. II. Murad bundan istifade edip her üç idareyi de haraca bağladı.
Macarlar yeni Macaristan Kralı olarak o zaman Polonya Kralı olan III. Wladislav'ı Macar Kralı I. Vladislav adi ile seçtiler ve Polonya/Lehistan ve Macaristan krallıkları aynı kişinin idaresi altına geçti. I. Vladislav Transilvanya voyvodalığına Janos Hünyadi Corvinus adlı, ailesinin aslı pek gizemli olan, fakat Eflak soylusu olduğunu iddia eden, bir kişiyi atadı. Bu kişiyi Osmanlılar ve Osmanlı tarihçiler "Hunyadi Yanos" olarak da anarlar. Böylelikle 20 yıl Osmanlılarla devamlı olarak bir Haçlı ruhu ile mücadele eden, Macarlar tarafından bir milli kahraman sayılan ve sonunda oğlu olan Matyas'in Macaristan Krallığına gelen bir kişi olan János Hünyadi Balkanlar siyaset sahnesine girmiş oldu. 1441'de János Hunyadi Semendire'yi Osmanlılar elinden geri aldı ve Transilvanya'ya gönderilen Osmanlı birliklerine karşı birkaç galibiyet kazandı.
Teslimiyet
Batıda ve doğuda aldığı önemli yerlerden çekilmek zorunda kalan II. Murat, devleti tehlikeli durumdan kurtararak her tarafta barışı sağladı ve bu inançla 1444 yılında oğlu II. Mehmet lehine resmen tahttan indi. Bursa civarında kendisini maneviyata vererek takva hayatına girdi. Son yıllarda yaşananlar, oğlunun ölümü, uç beylerinden gördüğü muhalefet onu bu karara sevk etti. Yalnız tahtı 12 yaşındaki bir çocuğa bırakması devleti büyük bir bunalıma sürükledi. Çandarlı Halil Paşa gibi isimler kudret kazandı.
Haçlı saldırısı her zamankinden daha ağır bir şekilde kendini gösterdi. Edirne’deki halk telaşlanmaya başladı ve ileri gelenler Anadolu’ya kaçtı. Bir yandan da Rumeli ayaklandı, tahtı almak isteyen Orhan Çelebi bir yandan uğraşırken Macarlar barış yeminini bozarak Tuna’ya geldiler ve Edirne’de hurufi katliamı yaşandı. Edirne’de savunma hazırlıkları yapılırken diğer taraftan kırgın padişah II. Murat’a adam gönderildi ve ilk etapta gelmek istemeyen II. Murat ısrar üzerine harekete geçti. Başkumandan olarak savaşı yönetti, II. Mehmet ise resmen padişahlığı muhafaza ediyordu.
Varna Meydan Savaşı Osmanlılar’ın zaferi ile son buldu. Haçlı ordusunun başkumandanı güçlükle kaçabildi, zafer ülke içinde sevinçle karşılandığı gibi bu savaşın sonucu Bizans’ın da kaderini tayin etti. Osmanlılar Balkanlar’da Türk hakimiyetini kesinleştirdi. II. Murat’ta Edirne’de kısa bir süre kaldıktan sonra Manisa’ya döndü. Yalnız II. Murat’ın tekrar saltanat tahtına gelmesi devletin iç ve dış güvenliği için gerekli idi ve bu nedenle tahta geri çağrılan II. Murat, 1446 yılında Manisa’dan yola çıktı Edirne’ye geldi ve II. Murat 2 yıllık bir aradan sonra tekrar tahta çıktı; oğlu Mehmet ise veliaht sayıldı.
İkinci Padişahlık Dönemi
II. Murat tahta çıkar çıkmaz ilk işi Arnavutluk isyanını bastırmak oldu ve Paleologlar’a kendi tabiiyetlerini kabul ettirdi.
1450 yılında oğlu Mehmet Dulkadıroğlu Süleyman Bey’in kızı Sitti Hatun ile evlendi ve Edirne’de büyük bir düğün yapıldı. Düğünden bir yıl sonra II. Murat hastalanarak hayatını kaybetti, 48 yaşında idi ve yerine oğlu Fatih Sultan Mehmed geçti.
***https://www.beyaztarih.com/ansiklopedi/ii--murad
***https://www.wikizero.pro/index.php?q=aHR0cHM6Ly90ci53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvSUkuX011cmFk
**http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=6474