SANAT FELSEFESİNİN KONUSU VE PROBLEMLERİ
Sanat felsefesinin konusu estetik gerçekliktir. Estetik gerçeklik ise
Estetik süje: Sanat eserini algılayan, kavrayan ve ondan estetik heyecan duyan insandır.
Estetik obje: Estetik süjenin kendisi ne yöneldiği sanat eseridir. Bir sanatçı tarafından yapılır ve estetik değerlendirmenin konusudur.
Sanat eseri: İnsanlarda güzel duygular uyandıran duygu, düşünce ve hayal dünyasını geliştiren eserlere denir. Sanat eserini yapan ve yaratan sanatçıdır. Sanat, estetik heyecan uyandıracak eserleri bize veren çalışmadır. Bu çalışmayı yaparak eser veren insan sanatçı adını alır. Sanat eserinin beğeni ya da haz duygusu yaratan özelliği estetik değerdir.
SANATI AÇIKLAYAN FELSEFİ GÖRÜŞLER
Sanatı doğanın taklidi olarak niteleyen bu yaklaşıma göre nesneler dünyası, sanat için daima bir model oluşturur. Sanatçı, doğada bulunanları eserleriyle yansıtır. Bu görüşe yansıtma (mimesis) teorisi adı verilir. Yansıtma teorisinin önemli temsilcisi Platon'dur. Platon'a göre gerçek olan idealar dünyasıdır. İçinde yaşadığımız dünya, idealar dünyasının bir yansıması, gölgesi ve bir kopyasıdır. Her sanat eseri, sanatçı tarafından taklit edilerek oluşturulur. Sanatın yansıttığı şey, asıl gerçeklik olan idealar değil, tersine ideaların bir kopyası olan nesnelerdir, duyusal dünyadır. Sanat eserleri "taklidin taklidi"dir. Bu nedenle sanat, bizi gerçeklikten uzaklaştıran zararlı bir etkinliktir. Aristoteles, yansıtma teorisinde daha farklı bir görüş ileri sürer. Ona göre de sanatın konusu doğadır. Sanat, doğanın başlamış olduğu şeyi insan eliyle tamamlamaktır. Bu nedenle sanat mükemmel bir etkinliktir.
Bu görüşe göre sanat, güzeli ve mükemmel olanı arayan bir etkinliktir. Doğanın görünüşünde mükemmellik yoktur. Sanatçı, doğadan yararlanarak mükemmeli arar. Ancak hayal gücünü ve yeteneğini kullanarak mükemmel olanı ortaya çıkarabilir. Benedetto Croce (Benedetto Kroçe, 1866-1952), doğanın sanatçı için bir model değil, bir dayanak olduğunu söyler. Sanatçı, doğa da modelini değil, esin kaynağını bulur. Doğa güzelliği, sanatçı tarafından müdahale edilip hayal gücüyle zenginleştirilerek ifade edilir.
Sanatı açıklamak isteyen bir başka görüş de oyun teorisidir. Bu görüşe göre sanat ile oyun arasında belirli bir benzerlik vardır. Sanatın da oyunun da amacı kendi içlerindedir. Her ikisi de hiçbir fayda amacı gütmez, her ikisi de insanı gündelik korku, sıkıntı ve kaygılardan kurtarır. İnsanı özgür bir dünyaya götürür. Bu görüşü savunanların başında Alman şair Friedrich Schiller (Fridrih Şiller, 1759-1805) gelir. Schiller'e göre İnsan, oynadığı sürece tam bir insandır. Schiller, oyun derken sanat etkinliğini kastetmektedir. Çünkü sanatın da oyununda ortak olan yönü, insanı özgürlüğe götürmeleridir. Schiller'e göre güzellik, duyularla aklın uyumudur.
Sanat Eserinin Özellikleri:
Sanatçının akıl, duyu, duygu ve hayal gücünü yansıtır,
? ÖRNEK SORU (ÖSYS):
Sanatta, nesnelerin bildiğimiz anlamından kopabilmemiz, onları düşündüğümüz gibi değil, oldukları biçimde kabul edebilmemiz gerekir. Örneğin, bir tabloda, ekmek fırını camekanında bir dikiş makinesiyle bir şemsiye bir arada olabilir. İşlevi saf ve kesin bir biçimde saptanmış gerçek bir nesnenin(bir şemsiye)kendinden çok uzak bir başka nesneyle(bir dikiş makinesi)birlikte, her ikisi için de garip kaçan bir yerde(bir fırın camekanı)bir arada olmaları, kendiliğinden bu nesneleri işlev ve kimliklerinden ayırır. Bu nesneleri eski anlamlarıyla görmek bir yanılgıdır. Artık onlar, gerçek, şiirsel, yepyeni bir anlama kavuşmuştur.
Bu parçada aşağıdaki görüşlerden hangisi öne sürülmektedir?
A)Var olmanın anlamı sanatçıya göre değişir.
B)Gerçek sanatçı, yapıtlarında doğanın gizemini yansıtır.
C)Sanatçı, yapıtında kendi kişiliğinin ipuçlarını verir.
D)Sanat, doğadaki gerçekliğe farklı bir anlam kazandırır.
E)Sanatın amacı güzeli ortaya koymaktır.
Çözüm: Sanatta, nesnelerin bildiğimiz anlamından kopabilmemiz, onları düşündüğümüz gibi değil, oldukları biçimde kabul edebilmemiz gerekir. Demek ki sanat, doğadaki sanat, doğadaki gerçekliğe farklı bir anlam kazandırır. Yanıt: D
? ÖRNEK SORU (ÖSYS):
Ben elime fırçayı alıp resim yapan biri değilim. Yine de usta ellerden çıkma görsel yapıtları seyrine öyle kaptırırım ki kendimi...Ama neyleyim, benim konumumda birinin eski Çin resimlerine erişme olanağı pek yok. Buna karşılık elimi uzatır uzatmaz eriştiğim Çin şiirleri var. Bunların çoğu, o resimlerle akraba. Demek ki resim özlemimi şiirle giderebilecek durumdayım.
Bu parçaya dayanarak sanatla ilgili aşağıdaki genellemelerden hangisine ulaşılabilir?
A)Farklı sanat dalları benzer duygu ve düşünceleri yansıtabilir.
B)Sanat yapıtının ortaya çıkışında izleyicinin de rolü vardır.
C)Kimi sanatçılar, sanatın birçok dalıyla ilgilenir.
D)Sanat yapıtları eskidikçe değer kazanır.
E)Sanattan anlamak uzmanlık gerektirir.
Çözüm: Burada sanatı izleyen kişi farklı sanat dalları ile ilgilenmiş ama benzer duygu ve düşünceleri yakalayabilmiş. Yanıt: A
SANAT:
Arkeolojik ve antropolojik çalışmaların ortaya koyduğu bazı bilgiler, insanın ilk çağlardan bu yana sanatsal özellikte ürünler ortaya koyduğunu göstermektedir.
Sanat ve zanaat sonucunda beğeniye konu olabilecek iki etkinliktir.
Sanat, genel olarak üç öğenin bir arada düşünülmesini gerektirir. Bunlar; sanatçı, sanatsal ürün ve alımlayıcıdır (dinleyen, okuyan, seyreden vb.). Sanatçı; akıl, duyu ve duygu süreçlerini sentezleyerek belirli bir teknikte eserini ortaya koyar.
GÜZEL SANATLARIN SINIFLANDIRILMASI:
Yüzey Sanatları: Resim, Grafik, Hat, Fotoğraf
Hacim Sanatları: Heykel, Seramik, Kabartma
Mekân Sanatları: Mimari, İç Mimari, Peyzaj Mimarisi
Dil Sanatları: Roman, Hikâye, Şiir, Tiyatro metni
Ses Sanatları: Halk Müziği, Caz, Klasik Müzik
Hareket Sanatları: Bale, Pandomim, Halk Dansları
Dramatik Sanatlar: Tiyatro, Sinema, Opera, Müzikal Oyun
?ÖRNEK SORU(ÖSYS):
Sanat eserleri diğer nesneler gibi vardır. Resimler bir şapka veya palto gibi duvarda asılı dururlar. Sözgelimi Van Gogh’un bir çiftçinin ayakkabılarını gösteren resmi bir sergiden diğerine taşınıp durur, aynı Zonguldak’tan gönderilen kömür veya Karadeniz ormanlarından gönderilen tomrukların taşınması gibi. Cemal Süreya’ nın şiirleri, bir öğrencinin sırt çantasında diğer eşyalarıyla bir arada bulunabilir. Beethoven’in eserleri kitapevlerinde raflara tıpkı kırtasiye malzemeleri gibi yerleştirilir. Yine de bir şeyi sanat eseri olarak görüp diğer nesnelerden ayrı tutuyorsak o, estetikle ilgili görüşlerimize uygun demektir.
Bu parçaya göre sanat eseri diğer nesnelerden hangi açıdan ayırt edilir?
A) Estetik kaygılarla oluşturulmasıyla
B) Doğayı aynen yansıtmasıyla
C) Alımlayıcının değerlendirme biçimiyle
D) Evrensel nitelik taşımasıyla
E) Yaratıcısının düşüncesini içermesiyle
(2011-YGS)
Çözüm :C
?ÖRNEK SORU(ÖSYS):
Bir Japon filminde, evlenecek çift baharda çiçek açmış kiraz ağaçlarının çevrelediği yolda yürüyordu. Görüntü harikaydı, beni çok etkilemişti. Japon inançlarında çiçek açmış kiraz ağacının, muhteşem güzelliği nedeniyle kutsal sayıldığını daha sonra bir belgeselden öğrendim. Bunu öğrenmiş olmam o görüntüyle ilgili estetik yargımı değiştirmedi.
Bu parça aşağıdaki yargılardan hangisini destekler niteliktedir?
A) Sanat eserinin topluma vereceği bir ileti olmalıdır.
B) Estetik yargılar güzelin bilgisinden çok, alınan hazza bağlıdır.
C) Doğada güzel olanlar sanatta da güzeldir.
D) Sanatın amacı güzeli ortaya koymaktır.
E) En az bir süje haz alıyorsa o sanat eseridir.
(2010-YGS)
Çözüm:B
?ÖRNEK SORU(ÖSYS):
Bir resim, düşünülerek bulunmaz, bizzat ele alınmadan kurgulanmaz. Bir insanın düşüncelerinin değişmesi gibi, bir resim de yapılırken sürekli değişir. Ve hatta bittiğinde bile, ona bakanların bilinç durumlarıyla bağlantılı olarak değişmeye devam eder. Günden güne ve yaşamın bize dayattığı değişimlere katlanarak… Bir canlı gibi resmin de kendine özgü bir yaşamı vardır. Aslında bu çok doğal, resim ona bakan insan aracılığıyla yaşar.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz?
A) Resim alımlayıcıya göre şekillenir.
B) Sanat ürünü olmuş bitmiş bir yapıda değildir.
C) Sanatçının yapmayı düşündüğüyle yaptığı aynı değildir.
D) Sanat ürününün varlığı alımlayanın olmasına bağlıdır.
E) Sanat yapıtı olmadan sanattan söz edilemez.
(2009-ÖSS)
Çözüm :E
?ÖRNEK SORU(ÖSYS):
• Ressam sadece resim yapar, kendi düşüncelerini resme yapıştırmaz.
• Sanatçı eserini gerçekleştirmesindeki niyetiyle değil, yalnızca gerçekleştirdiği eserin niteliğiyle övgüyü hak eder.
Bu iki yargıdan çıkarılabilecek ortak sonuç aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanatçının görevi toplumu aydınlatmaktır.
B) Sanatçı yaşadığı kültürün etkisindedir.
C) Sanatta önemli olan, sanat eserinin kendisidir.
D) Her izleyici sanat eserini kendine göre yorumlar.
E) Sanatçının niyeti, sanat eserinin niteliğini belirler.
(2007-ÖSS)
Çözüm :C
?ÖRNEK SORU(ÖSYS):
Bizleri sanata yönelten güçlü dürtülerden biri de gündelik hayatın acı verici kabalığından, sıkıcı monotonluğundan ve sürekli değişen kişisel istekler zincirinden kaçma gereksinimidir.
Bu cümlede sözü edilen gereksinim, sanatta özellikle hangi yolla giderilir?
A) Belirli bir üslubu sürdürme
B) Alanını sınırlama
C) Kurmaca dünya oluşturma
D) Kalıcı yapıtlar verme
E) Kullanacağı tekniği belirleme
(2004 – ÖSS)
Çözüm: C
?ÖRNEK SORU(ÖSYS):
Kitap okuyan bir çocuğun, kendisini kitabın konusunda kaptırması, söz gelişi zavallı Robinson'un adadan kurtarmak için kafa yorması, sanat yapıtının doğası yönünden ilginç bir durumdur. Elindeki romana dalmış bir yetişkinin, odaya başka birinin girmesiyle birden irkilmesi, gerçek dünyaya ancak birkaç saniye duraksadıktan sonra uyum sağlayabilmesi de böyle bir durumun sonucudur. Bu iki örnekte de romanın kurmaca yapısı, okuru yaşadığı dünyadan çekip olayların salt duyularla izlenemeyeceği bir dünyaya itmiştir.
Bu parçaya dayanarak sanat yapıtıyla ilgili aşağıdaki genellemelerden hangisine ulaşılabilir?
A) Düş gücüyle keşfedilebilecek ayrı bir dünyası vardır.
B) Sanatçının dünyaya bakış açısını yansıtır.
C) Yaşamın değerinin kavranmasına yardımcı olur.
D) Temel amacı, gerçeğin kavranmasını sağlamaktır.
E) Gerçek dünyayı yücelterek yeniden kurgular.
(2002-ÖSS)
Çözüm :A
?ÖRNEK SORU(ÖSYS):
Büyük bir sanat yapıtı karşısında kişi, dünyaya bakış açısının genişlediğini hem dünyayı hem de kendi benliğini kavrayışının derinlik kazandığını görür. Yeni bir ışık altında bakar her şeye, birçok şeyi ilk kez görür; ama hep olgunlaşarak bakar. Her yapıtın dünyası, bir bakıma, onu algılayanın dünyasıyla bütünleşir; iki dünyanın karşılıklı alışverişinden kendi benliğinin aydınlandığını gözler kişi.
Bu parçada bir sanat yapıtının hangi özelliği vurgulanmaktadır?
A) İnsan doğasını yansıtması
B) Sanatçının duygularını dile getirmesi
C) İzleyen kişiyi geliştirmesi
D) Bir eşinin daha bulunmaması
E) Bir yarar gözetilerek yapılmaması
Çözüm:C
?ÖRNEK SORU(ÖSYS):
Ege’deki bir koyu, tasarladığı otele uygun olduğu için güzel bulan bir mimar ya da incelemek istediği canlıları barındırdığı için beğenen bir biyolog estetik bir tavır içinde değildir. Aynı koyu, yalnızca, kıyıya vuran dalgaların izlerinden, yamaçtaki ormanın suya yansımasından etkilenerek beğenen bir kişinin bu tavrı estetiktir.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi estetik tavrın belirleyici bir özelliğidir?
A) Kişinin bir nesneyi kendi ölçütlerine dayanarak beğenmesi
B) Kişinin hoşuna giden bir nesnenin çoğunluk tarafından da beğeniliyor olması
C) Kişinin, ilgi duyduğu nesneye çıkar gözetmeyen bir beğeni ile yönelmesi
D) Kişinin beğenisinin nesnenin bütününe değil, belirli özelliklerine yönelik olması
E) Kişinin bir nesne ile ilgili beğenisini başkalarıyla paylaşmak istemesi
(1999-ÖSS-İPTAL)
Çözüm: C