Batı uygarlığında göstermeye bağlı edebî metinlere “tiyatro”, “drama”, “dramatik edebiyat” adları verilir. “Tiyatro”, bir öyküyü, sahne olarak ayrılmış bir yerde, oyuncuların söz ve hareketleriyle canlandırma sanatıdır.İnsanların bireysel ve sosyal hayatlarıyla ilgili olay ve olguların, gerçeğe uygun olarak kurmaca ve canlı bir yaşantı halinde sahnelenmesi demektir. Trajedi, komedi, dram gibi sahnelenme amacıyla kaleme alınan edebî türlerin hepsine birden tiyatro dendiği gibi, bu türlerde verilen eserlerin oyuncular tarafından sahnede canlandırılması sanatına ve sahnelenme mekânına da tiyatro denmektedir. Günümüzde modern bir tiyatro binası başlıca üç bölümden oluşur:
-İzleyicilerin oturarak oyunu izlediği “oditoryum”;
-Oyunun sergilendiği “sahne”;
-Sahnenin iki kenarında ve arkasında, çeşitli dekor ve gereçlerin bulunduğu “sahne arkası” ya da “kulis”.
Batı tiyatrosunun ilk örnekleri Eski Yunan edebiyatına dayanır.Öykü ya da roman yazarı gibi tiyatro yazarı da yaşanmış ya da yaşanabilecek olayları anlatır, fakat genelde bunları oynanmak için yazar. Sadece okunmak için yazılan tiyatrolar da vardır. Edebiyat, konuşma, hareket, müzik, dans, mimarlık, giyim ve makyaj gibi güzel sanatların birçoğu tiyatroda buluşur. Uzun ve plânlı yazılan eserlerdir. Tiyatro eseri; yazar, oyuncu, sahne, izleyici dörtgenine göre yazılır. Tiyatro hem söz hem eylem sanatıdır. Konuyu işleyişi bakımından üç türlü tiyatro eseri vardır:
1- Kurallı bir anlatımı olan, izleyicide acıma ve korku uyandıran “tragedi”.
2- Olayların gülünç yanlarını ortaya koyan “komedi”.
3- Yaşamı hem acıklı hem de güldürücü olayları ile olduğu gibi aktaran “dram”.
TİYATRO TÜRLERİ
TRAJEDİ. Seyircide korku ve acıma hislerini uyandırarak onu kötü duygularından arındırmayı amaçlayan tiyatro türüdür.
Trajedinin Başlıca Özellikleri. Konusunu seçkin kimselerin hayatından ya da mitolojiden yani tanrılar arasındaki ilişkilerden seçer. Kahramanları tanrılar ya da soylu kimselerdir. Sıradan insanlara yer verilmez. İşlenmiş, kusursuz bir üslubu vardır; kaba sayılan sözlere yer verilmez. Çirkin olaylar (cinayet, kavga vs.) seyircinin gözü önünde gerçekleştirilmez. Üç birlik kuralına uyar.
Üç Birlik Kuralı. Yer, zaman ve olay birliğidir. Yani oyun hep aynı yerde aynı dekorla oynanmalı, olay bir günlük zaman dilimi içinde geçecek izlenimi vermeli, aynı ana olay etrafında geçmelidir.
En Ünlü Trajedi Yazarları. Eski Yunan'da Aiskhylos, Euripides. Sophokles. Klasik Fransız edebiyatında Corneille ve Racine'dir.
KOMEDİ. İnsanları güldürerek eğitmeyi amaçlayan tiyatro türüdür. Her gülünç şeyin altında ders alınacak acı bir gerçeğin olduğuna inanılır.
Komedinin Başlıca Özellikleri. Konusunu günlük hayattan, sosyal olaylardan seçer. Kahramanları sıradan insanlar, eğitim görmemiş ya da sonradan görme kişilerdir. Üslupta kusursuzluk aranmaz, kaba sayılan hatta küfürlü sözlere yer verilir. Çirkin, kaba olaylar seyircinin gözü önünde işlenir. Üç birlik kuralına uyar. Komedi türü 17. yüzyıldan sonra düzyazıyla yazılmaya başlanmıştır. Klâsik komedinin önemli yazarları: Aristophanes (Aristofanes), Menandros (Menandros), Terentius (Terentius), Plautus (Platus), Moliére (Molyer).
Komedi; karakter, töre, entrika gibi çeşitlere ayrılır.
Karakter komedisi: İnsan kişiliğinin gülünç yanlarını konu alan komedidir. Moliére'in "Cimri", Shakespeare (Şekspir)'nin "Venedik Taciri" adlı eserleri karakter komedisidir.
Töre komedisi: Toplumun gülünç ve aksayan yönlerini gösteren komedidir. Moliére'in "Kibarlık Budalası", Gogol'un "Müfettiş" adlı eserleri töre komedisidir.
Entrika komedisi: Seyirciyi güldürme amacı olmadan yazılan komedi türüdür. Moliére'in "Zoraki Tabip", Shakespeare'nin "Yanlışlıklar Komedyası" adlı eserleri entrika komedisidir.
DRAM. 19. yüzyılda trajedinin sıkı kurallarını yıkmak amacıyla meydana getirilen tiyatro türüdür.
Dramın Başlıca Özellikleri. Konusunu günlük hayattan ya da tarihin herhangi bir devrinden seçebilir. Hem acıklı hem komik olaylar aynı oyunda iç içe bulunur. Kahramanlar hem soylulardan hem sıradan insanlar arasından seçilir. Üç birlik kuralına uymak zorunda değildir. Her tür olay seyircinin karşısında gerçekleştirilebilir. Şiir, düzyazı karışık halde bulunur. En ünlü dram yazarları: İngiliz yazar Shakespeare dramın ilk ürünlerini vermiştir. Ancak bu türün özelliklerini Victor Hugo belirlemiştir. Geothe diğer ünlü dram yazarıdır.
TİYATRONUN KÖKENİ. Tiyatro da başka sanatlar gibi dinsel törenlerden doğmuş, sonra dinden bağımsızlaşarak sanatlaşmıştır. Kökeninde, ilkel insanın doğa olaylarını kendi bedensel hareketleriyle simgesel olarak temsil etme çabaları yatar. Yağmur yağdırmak ya da avda başarılı olmak için yapılan törenler, danslar, kurallı oyunun ilk örneğiydi. Eski inançların hemen hepsinde görülen "ölme ve yeniden dirilme" teması da insanlara verdiği kılık değiştirme ve kişileştirme olanaklarıyla tiyatronun çıkış noktalarından biriydi. Edebiyat tarihçileri, tiyatronun eski Yunan'da Dionysos adına düzenlenen törenlerden doğduğunu belirtmişlerdir.
TİYATRONUN YAPI UNSURLARI. Tiyatronun ögeleri: kişiler, olay ya da durum, yer, zaman, oyuncular, izleyicilerdir.
Kişiler. Tiyatro eserinde kişi sayısı konuya göre değişir. Tiyatro yazarı kişileri doğal ve toplumsal çevre içinde verir; onları çevresinden soyutlamaz. Tip ya da karakterler çizer. Kimi tiyatro eserlerinde olay insanların dışındaki varlıkların başından geçmiş gibi gösterilir. Bu kez oyuncular onların rolünü oynamaya çalışırlar. Tiyatro eserinde kimi zaman bir de anlatıcı kişi bulunur. Bu kişi anlatıcı rolüyle ara ara sahneye çıkarak olayların gelişmesi üzerinde bilgiler verir.
Olay ya da Durum (Dramatik Örgü). İnsan başına gelebilecek her türlü olay, insanın karşılaşabileceği her durum tiyatro eserinin konusu olabilir. Tiyatro metinlerinde olay örgüsüne “Dramatik Örgü” adı verilir. Konu, kahramanının kendisiyle ya da çevresiyle çatışmasından doğar. Oyun yine kahramanın eyleme dönüşmüş beğenme, istek, özlem, tutku, öfke, korku… gibi duygularından, destek alarak gelişir, sonuca ulaşır. Tiyatro eserinde olayların hareket halinde sergilenmesine aksiyon (eylem) denir.
Yer (Sahne). Tiyatro eserinde olayın geçtiği yer, sahnede dekor ile canlandırılır. Dekor, çevreyi sahnede canlandıran eşya ve nesnelerin bütünüdür. Sahnede oyuncunun dekor gereği kullandığı eşyalara “aksesuar” denir.
Zaman. Tiyatro eserinde zamanın veriliş biçimi, yazarın isteğine bağlıdır. Yazar; kronolojik zaman, düğümden başlatılan zaman, sonuçtan başlatılan zaman, düzensiz zaman anlatımlarından birini seçer.
Oyuncular. Tiyatro eserinin en önemli özelliği dramatizasyona dayalı bir yapısının olmasıdır. Olaylar sahnede canlandırılacak özellikte yazılır. Olayları sahnede canlandırmaya rol yapma denir. Rol yapan erkek ise aktör, bayan ise aktris denir. Günümüzde her ikisi için de oyuncu terimi daha çok kullanılmaktadır. Oyuncular canlandırdıkları kişiliğe uymak için makyaj yaparlar. Rollerine uygun kostüm giyerler.
Çatışma. Dramatik örgünün gelişmesinde basamakları ortaya çıkaran, kişiler arasındaki iç ve dış mücadeleler, anlaşmazlıklardır. Karşıt duygu, düşünce ve isteklerin; kişilik özelliklerinin bir arada sergilenmesi ile ortaya çıkar. Sosyal statü, ekonomik durum, psikolojik yapı, eğitim ve kültür gibi unsurlardaki keskin farklılıklar çatışmayı belirleyen etkenlerdir.
İzleyiciler (Seyirci). Tiyatroda izleyici çok önemlidir. İzleyicisi olmayacak tiyatroyu yazmaya da oynamaya da gerek yoktur.
TİYATRO ESERİNDE OLAY PLÂNI
SERİM. Oyundaki olaya giriştir ve oyunun en önemli bölümüdür. İzleyiciler bu bölümde olayın geçtiği yer ile kişiler hakkında bilgi sahibi olurlar. Kişinin kendisiyle ve çevresiyle yaşadığı çatışma sergilenir. İzleyici düğüm noktasına hazır duruma getirilir.
DÜĞÜM. Oyunda duygu çatışmalarının yoğunlaştığı, dolaşık olayların üst üste geldiği, çıkmazların sergilendiği bölümdür. İzleyicinin merakı bu bölümde doruğa ulaşırken, olay kahramanları karar sürecini yaşarlar.
ÇÖZÜM. Oyunun bitiş bölümüdür. Son bir olay ile oyun bitirilir. Bu bölümde izleyicilerin kafasındaki bütün soru işaretleri cevabını bulmalıdır. İzleyici üzerindeki son etki çok önemli olduğu için çözüm bölümü ya bir sürprizle ya bir konuşmayla ya da etkili bir cümle ile bitirilir.
ÜÇ BİRLİK KURALI. İlk tiyatro oyunlarında titizlikle gözetilen “Üç Birlik Kuralı”, bütün ilk çağ tiyatrosunu kapsamış ve 16. yüzyıla kadar sürmüştür.
1-Zamanda Birlik. Oyunlar, konu bakımından belli bir süre dışına çıkamazlar. Örneğin, bir konu yirmi dört saat içinde başlayıp sonuçlanacaktır.
2-Yerde Birlik. Olayların geçtiği yerler, birbirine yakın, uygun olacaktır.
3- Konuda Birlik. Konular, izleyiciyi şaşırtmayacak, kuşkuya düşürmeyecek biçimde, olayların birbirine kolaylıkla geçebileceği biçimde ele alınıp işlenecektir.