TEKNİK BİLGİ. İnsan hayatını kolaylaştırmak amacıyla gündelik tecrübelerinden yada bilimden yararlanılarak nesnelerin araç haline getirilmesinden elde edilen bilgidir. Bu bilginin amacı insanın doğaya egemen olması,kolay ve rahat yaşaması için gerekli araçları ortaya koyabilmektir. Teknik bilgi bir biçimiyle günlük bilgiye dayalı olarak gelişir.Örneğin insanın suda yüzen tahta parçasına bakarak daha sonra sal yapmaları gibi. Teknik bilgi bilimsel bilgiyle,özellikle pozitif bilimsel bilgiyle gelişmiştir.
BİLİMSEL BİLGİ. Akla ve aklın yönettiği deney ve gözlemlere dayanan duygulardan değer ve inançlardan uzak kesin bilgidir. Nesnel(objektif) bilgidir.Bilgi kişiden kişiye farklı değer almaz. Evrenseldir.Bilim insanlığın ortak ürünüdür. Olayları sebep-sonuç ilişkisi içinde açıklar. Genel-geçer,kesin sonuçlara ulaşmak ister. Varlığı bir yönüyle ele alır.Birikimli olarak ilerleyen bilgidir.Belirli bir yöntemi vardır. Öndeyi(tahminde) bulunma imkanı verir.
FELSEFİ BİLGİ. Varlığı bütünüyle elealır. Birleştirici ve bütünleştiricidir. Evrenseldir.Akla dayalı,sistemli ve tutarlıdır. Olması gerekeni de konu edinir. Refleksiftir.(düşünme üzerine geri dönüp tekrar düşünür.) Test edilemez. Özneldir. Kümülatif bir bilgidir.:yığılgandır. Çağın ve toplumun koşullarından etkilenir. Kesinlik ve bitmişliğe sahip değildir. Eleştirici ve sorgulayıcıdır.
Felsefi bilginin temel özellikleri şunlardır:
Hayret Etme
FELSEFİ SORU ÖRNEKLERİ:
? ÖRNEK SORU: Bertand Russell,eski çağ filozoflarının aynı zamanda bilim adamı olduklarını,felsefenin içinde olgunlaşan bilimlerin teker teker felsefeden ayrıldığını söyler.İlk önce tıp,sonra fizik,astronomi ve kimya felsefeden kopmuş;19.yüzyılda sosyoloji,ardından psikoloji,son olarak da mantık bağımsız birer bilgi alanı haline gelmiştir. Bertrant Russell'ın bu görünüşünün temel dayanağı, aşağıdakilerden hangisinde belirtilmiştir?
A)Felsefe soru sorma etkinliğidir.
B)Felsefenin açıklamada yetersiz kaldığı konularda bilime başvurulur.
C)Bilimsel bilgiler felsefi görüşlerle çelişebilir.
D)Bütün bilimlerin kaynağında felsefe vardır.
E)Felsefe var olanları tek tek ele alarak inceler.
Çözüm:Parçada Russell "felsefenin içinde olgunlaşan bilimlerin teker teker felsefeden ayrıldığını"vurgulamaktadır.Ohalde bütün bilimlerin felsefeden doğduğu söylenebilir.Yanıt:D
? ÖRNEK SORU: Felsefe,yalnız bilimin verilerine dayanarak öteye geçmeye çalışmaz,diğer bilgi türlerinde de aynı şeyi yapar.Bilime dayanarak yapılan bilim felsefesi olduğu gibi,din verilerine dayanılarak yapılan bilim felsefesi de vardır. Nekadar bilgi türü varsa,o kadar felsefe vardır. Bu parçada felsefi bilginin hangi özelliği vurgulanmıştır?
A)Her türlü konuyu irdelediği
B)Gündelik yaşamı kolaylaştırdığı
C)Bilimlerle işbirliği yaptığı
D)Toplumsal koşullardan etkilendiği
E)Toplumları değiştirmede işlevsel olduğu.
Çözüm:Felsefede her konu hakkında akıl yürütülür,her konu akıl yoluyla irdelenir.Yanıt:A
BİLGİ KURAMININ TEMEL SORULARI
Bilgi kuramının temel soruları:bilginin kaynağına,bilginin ölçütüne ve bilginin değerine ilişkin olmak üzere sınıflandırılabilir. Bilginin kaynağına ilişkin sorular; Bilginin nereden geldiği,bilginin hangi araçlarla elde edildiği ile ilgilidir. Bilginin ölçütüne ilişkin sorular;bilginin neye göre doğru olduğu,bilginin doğru olduğunu gösteren ölçütlerin neler olduğu ile ilgilidir. Bilginin değerine ilişkin sorular ise;bilginin sınırları,bilginin bir şeyleri ne kadar yansıttığını irdeleyen sorulardır.
BİLGİ KURAMININ TEMEL PROBLEMLERİ
1-DOĞRU BİLGİNİN İMKANI PROBLEMİ
2-DOĞRU BİLGİNİN KAYNAĞI PROBLEMİ
1-DOĞRU BİLGİNİN İMKANSIZLIĞI(SEPTİSİZM,KUŞKUCULUK). Mutlak doğru bilgiye ulaşmanın imkansız olduğunu savunan felsefi tavra septisizm denir.Bu düşünürlere de septik(şüpheci) adı verilir.Tarihte bu görüşü savunanlar sofistler ve septiklerdir.
Sofistlere göre,herşey insana göre değişir,insan herşeyin ölçüsüdür.Rüzgar üşüyen için soğuktur,üşümeyen için ise soğuk değildir.Dolayısıyla mutlak bilgi yoktur,her şey görecelidir,öznel bilgi vardır.Sofistlerin bu yaklaşımına "Rölativizm"(görecelilik) de denir.Ünlü sofist düşünürler Protogoras ve Gorgiastır.
Gorgias bu yaklaşımı daha da ileri götürerek nihilist(hiççilik) olarak adlandırılan şu cümlelerle ifade etmiştir."Hiçbirşey yoktur,var olsa bile bilinemez,bilinse bile başkalarına aktarılamaz"
Pyrrhon ve timon gibi septik düşünürler,sofistler tarafından geliştirilen kuşkucu yaklaşımı bir ekol haline dönüştürerek sistemleştirmişlerdir.
Septiklere göre(şüpheciler)ise,duyular ve akıl bize nesneleri olduğu gibi değil,göründükleri gibi yansıttıklarından şüphelidirler ve bunlara güvenemeyiz.Dolayısıyla her türlü yargıdan kaçınmalı her şeye şüpheyle yaklaşılmalıdır."Şüphe etmek amaçtır."
? ÖRNEK SORU: "Bizde acı,tatlı herhangi bir tat duyumu olduğunu biliriz.Ama bu duyumları bize verennesnelerin tatlı mı,acı mı olduklarını bilemeyiz.Örneğin,balın kendisinin tatlı olup olmadığını bilemem:bildiğim yalnızca balın benim için tatlı olduğudur.Bundan dolayı biz nesnelerin kendisini değil,bize görünen biçimini algılarız. Bu görüşleri öne süren bir filozofun,aşağıdaki yargılardan hangisini savunması beklenir?
A)Bütün bilgiler,insan zihninde doğuştan vardır.
B)Doğru bilginin biricik kaynağı deneydir.
C)Deneyden gelen bilgi,akılla temellendirilmelidir.
D)Doğru bilgiyearacısız bir içgörüyle ulaşılabilir.
E)Mutlak bilgi yoktur,bilgi kişilere göre değişir.
Çözüm: Parçada nesnelerin kendisini değil bize görünen biçimlerini algılarız,denmektedir.Bu sebeple herkes için geçerli bilgilerden bahsedilemez.Yanıt:E
DOĞRU BİLGİNİN İMKANI(DOGMATİZM). Doğru bilginin mümkün olduğumu kabul eden filozofların yaklaşımını dogmatizm bu düşünürlerede dogmatik denir. Dogmatiklere göre: Kesin bilgi vardır. Doğru bilgiye ulaşılabilir. İnsan mutlak ve değişmez olanın bilgisine ulaşabilir. Nesnel bilgiler vardır.
Rasyonalizm(Akılcılık). Rasyonalist düşünürlere göre,genel-geçer bilgi vardır ve kaynağı akıldır Bilgi doğuştandır. Ruhta saklı olan bilgiler öğrenilmez hatırlanır. Doğru bilginin ölçütü ve kaynağının akıl olduğunu savunan felsefi yaklaşımdır.Akıl ve düşünme yetisi ise doğuştan gelir.Akıl yoluyla elde edilen bilgi dogru ve zamana mekana bağlı olarak değişmez.Rasyonalist düşünürler daha çok mantık,matematik,geometri gibi bilimler üzerinde durmuşlardır.
SOKRATES: Felsefe tarihindeki ilk rasyonalist düşünürdür.Sokrates'e göre insan doğuştan doğru bilgiye sahiptir.sofistlerin bilgi anlayışındaki göreciliğin tam karşısında yer alır.Herkesin zihninde doğuştan var olan doğruyu ortaya çıkarabileceğine inanır. Sokrates'e göre zihnimizde doğuştan var olan bilgiyi açığa çıkarmanın iki yolu vardır.
Sokratik yöntem (maiotik yöntem): Sırasıyla:
Soru sorulur,
Karşı taraftan verilen cevaplar için kanıt sunması istenir,
Kanıtları desteklemeyen istisna örnekler sunulur,
Sunulan örneklerin tekrar gözden geçirilmesi istenir,
Sorgulamaya karşı görüş geçersiz kılınana kadar devam edilir,
Karşı tarafın doğru bilgiyi görmesi sağlanır.
MAOTİKA (Düşünce doğurtma). Bu yöntem ile Sokrates,birkonuda hiçbir şey bilmediğini sanan bir kimseye sorular sorarak alında onun çok şey bildiğini ortaya koyar.Okuma yazma bilmeyen köleye geometri sorusu çözdürmesi bunu kanıtlar.
İRONİ (İnce alay). Bu yöntemle Sokrates,bir konuda çok şey bildiğini sanan bir kimseye sorular sorarak aslında hiç bir şey bilmedğini ortaya koyar."Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir."
PLATON: Platon'a göre iki ayrı evren vardır.
Nesneler(görünüşler)evreni: İçinde yaşadığımız ve duyu organları ile algıladığımız evrendir,gelip geçicidir.Nesnenin bilgisine doxa (sanı) denir.
İdealar evreni:Asılgerçek olan ve akıl ile kavranan evrendir.Bu evrendeki her şey gerçektir.Ezeli veebedidir.Nesneler dünyasındaki herşey idealar dünyasından pay aldığı sürece vardır. İdealar akıl bilgisi ile düşünme ile bilinebilir,bu yüzden de tekrar hatırlanması gerekir. Bilmek hatırlamaktır. Bilgi modeli matematiktir.Matematik,idealar alemi ile fenomenler alemi arasında köprü kurar.
Aristoteles hocası Platon'un tersine ideanın nesnelerde var olduğunu nesnelerden bağımsız olmadığını vurgulaması açısından realist bir düşünürdür.Aristo'ya göre doğru bilgiye genel olandan tekil olana giden akıl yürütme yoluyla ulaşılır.İdeayı nesnenin içindeki öz olarak yorumlamaktadır.
FARABİ: Aristonun eserlerini en ince ayrıntısına kadar incelemiş,"Muallimi Sani"(ikinci Öğretmen) olarak adlandırılmıştır.Farabi'nin bilgi felsefesi Tanrı'ya dayandırılmakta ve bilgi etkin akılla elde edlmektedir.Aristo gibi bilme yetileriyle insanın donatılarak doğduğunu fakat akıl,deney ve gözlemlerle dış dünyaya ilişkin verilerle birleşerek bilgi oluştuğunu savunur.
DESCARTES: Yeni çağın en büyük rasyonalisti ve filozoflarındandır.Çalışmalarının özü felsefeyi dinsel,otoriter siyasal etkilerden kurtararak açık seçik güvenilir bigiye ulaştırmak olmuştur."Düşünüyorum o halde varım"sözü her türlü bilgiden şüphelenerek elde etmiş olduğu en doğru bilgidir.Bu temelden hareketle insan her türlü bilgiyi sorgulamalı,şüphe etmeli fakat doğru bilgiye ulaşınca şüphecilik terk edilmelidir.Descartes'in akılclık anlayışı insan doğuştan bilme yetileriyle doğar şeklindedir.Bilginin doğması aklın iyi yönetilmesine bağlıdır.
HEGEL: Hegel!e göre felsefe nesnelerin düşünceyle görülmesi,düşünceyle ele alınmasıdır.Düşünme kendi kendisiyle beslenir,dışarıdansağlanacak bir gerece ihtiyaç yoktur.Hegel gerçeğe,deneye hiç başvurmadan düşünceyle ulaşmaya çalışır.Herşeyin temeline "geist"adını verdiği saf akıl vardır.Bilgiye ulaşmada Diyalektik yöntemini kullanır.(tez-anti-tez-sentez).
? ÖRNEK SORU: Septikler,hiçbir konuda kesin yargıya varamayan ve bu nedenle her şeyden şüphe eden filozoflardır.Descartes ise doğru bilgiye varmanın şüphe ile mümkün olduğunu ileri sürer. Descartes'in şüphesinin Septikler'in şüphesinden farkı,aşağıdakilerden hangisidir?
A)Şüpheyi amaç değil,araç olarak görmesi
B)Duyuların bizi aldattığına inanması
C)Dogmatikbilgilerden şüphe etmesi
D)Doğruluğu kanıtlanmayan bilgilerden şüphe duyması
E)Şüpheyi çıkış noktası yapması
Çözüm: Parçada septiklerin kesin yargıya varamayan bu nedenle her şeyden şüphe eden filozoflar olduğu,Descartes'in ise doğru bilgiye şüpheyle varmanın mümkün olabildiğini ileri sürdüğü vurgulanmaktadır.Ohalde şüpheyi septikler amaç,Descartes bir araç olarak görmektedir.Yanıt:A