Öğrenme - Bellek - Düşünme - TYT AYT 2023 (YKS 2023) Uzaktan Eğitim

Sınavlara CANLIDERSHANE.NET Uzaktan Eğitim ile hazırlanın kazanın

ÖĞRENME DÜŞÜNME BELLEK 

Öğrenme :yaşantı ve tekrar sonucu davranışlarda meydana gelen  kalıcı davranış değişikliklerine öğrenme denir.

Bu anlamda içdürtü, içgüdü, refleks, büyüme ve olgunlaşma sonucu meydana gelen davranış değişiklikleri öğrenme değildir. Mesela; açlık, susuzluk, annelik gibi içdürtüler organizmayı harekete geçirir. Bu içdürtüler sonucu meydana gelen davranışların çoğu doğuştan kazanılmıştır. Arının bal yapması, örümceğin ağ örmesi, ördeğin yüzmesi içgüdüsel davranışlara, şiddetli gürültüyle irkilme refleksif bir davranışa örnektir.

 

Öğrenme Türleri Ve Süreçleri

 

1.Koşullanma yoluyla öğrenme:  koşullanma:organizmanın daha önce tepkide bulunmadığı bir uyarıcıya, bu uyarıcının tepkide bulunduğu bir uyarıcıyla birlikte verilmesiyle bu uyarıcıya tepkide bulunmasıdır.  Koşullanma klasik ve edimsel olarak ikiye ayrılır.

 

a.Klasik koşullanma: istenen davranışı ortaya çıkarmak için doğal uyarıcı ile beraber koşullu uyarıcı verilerek organizmanın tepkide bulunmasının sağlandığı koşullanmadır.

 

b.Edimsel koşullanma: bir davranışın sonucu istenen bir durum yaratıyorsa, davranışın arkasından olumlu pekiştireç verilerek yapılan koşullanmaya edimsel koşullanma denir. Organizmanın istenen tepkiyi göstermesinden sonra doğal uyarıcı(koşullu) verilir.

--pekiştireç: koşullanmada organizma üzerinde olumlu etki yaratarak davranışın ortaya çıkma olasılığını artıran uyarıcılara pekiştireç denir

pekiştireç olumlu ve olumsuz  pekiştireç olmak üzere 2’ye ayrılır

bir davranışın sonucunda ortamda bulunmayan bir uyarıcının ortama katılması ve bu uyarıcının o davranışın tekrarlanma ihtimalini artırması olayına olumlu pekiştirme denilir. bir davranış ortamdaki hoş olmayan bir uyarıcıyı ortadan kaldırıyor ve bu istenen davranışın tekrarlanma ihtimalini artırıyorsa buna  olumsuz pekiştirme denilir

hem olumlu hem de olumsuz pekiştireç organizmanın hoşuna giden bir etki yaratır ve davranışın yapılma sıklığını artırır

--ceza: Bir davranışın arkasından gelen ve organizma için hoşa gitmeyen bir durum yaratan uyarıcılara ceza denir ceza olumsuz pekiştireç değildir.

Ceza istenmeyen davranışa verilirken, olumsuz pekiştireç istenen davranış ortaya çıktığında ortamdan çekilmektedir

--Premack ilkesi: organizma birçok etkinlik yapmaktadır. Bunlardan bir kısmını çok sık, severek yapmakta, bir kısmını ise daha az yapmaktadır. Bu durumda organizmanın çok sık yaptığı etkinlikler daha az yapılan etkinlikleri pekiştirmek için kullanılabilir.

 

Koşullanma ile ilgili kavramlar:

a) Genelleme : bir uyarıcıya koşullanmış organizmanın benzer uyarıcılara da aynı tepkiyi göstermesidir.

b) Ayırt etme: organizmanın benzer uyarıcılar arasından koşullandığı uyarıcıyı tanıyıp tepki göstermesine denir.

c) Sönme: pekiştirilmeyen davranışın unutulmasıdır.

d) Kendiliğinde geri gelme: sönmeden sonra pekiştirilen davranışın tekrar hatırlanmasıdır.

 

2.Model alarak öğrenme: bireyin başkasını taklit ederek davranışı öğrenmesine denir. Gözlem yoluyla öğrenme her zaman taklit unsurunu içermek zorunda değildir. Örneğin futbol kursuna giden arkadaşının çok yorulduğunu gören genç, bu kursa gitmekten vazgeçer. Burada çocuk, gözlem yoluyla öğrenmiştir ancak modeli taklit etmemiştir.

Model alma ile ilgili kavram ve prensipler aşağıda belirtilmiştir.

Dolaylı Pekiştirme: Araştırma sonuçları davranışı pekiştirilen modeli izleyen bireylerin, modelin davranışını daha fazla taklit ettiklerini göstermektedir. Örneğin oyuncakları topladığı için takdir edilen bir çocuğu gözlemleyen diğer çocuklar oyuncakları toplamaya daha istekli olur. Buna dolaylı pekiştirme denir.

Dolaylı Ceza: Örneğin ödevini yapmayan arkadaşının eksi aldığını gözlemleyen öğrenci derse ödevini yaparak gelir. Toplumda cezaların caydırıcılığı derken kastedilen dolaylı cezadır.

Dolaylı Güdülenme: Örneğin iyi bir üniversiteyi bitiren kuzeninin çok iyi imkânlara sahip olduğunu gören bir genç, üniversite sınavına daha istekle hazırlanır.

Dolaylı Duygu: Örneğin böcek gördüğünde korkan annesini model alan çocuk, böceğin korkulacak bir yaratık olduğunu düşünerek ondan korkmaya başlar. Birçok kişinin hiç yılan görmemesine rağmen yılandan korkması buna örnektir. 

 

3.Bilişsel öğrenme : algılama, düşünme, hatırlama gibi zihinsel süreçlerle yapılan öğrenmeye denir. İnsan öğrenmelerinin çoğunda bilişsel öğrenme ön plandadır. Çeşitli bilişsel öğrenme modelleri vardır

Kavrayarak öğrenme (Sezgisel, İçgörüsel Öğrenme): Çözülmesi gereken problemin kavramları, elemanları arasındaki ilişkinin farkına birden bire varılarak öğrenmenin gerçekleşmesidir. Yani aniden kavrayış durumudur.

Psikomotor (devimsel) öğrenme: Daha çok becerilerin geliştirilmesine yönelik bir öğrenmedir. Bu öğrenme bir işin, davranışın nasıl daha iyi, hızlı, doğru ve hatasız yapılacağının öğrenilmesidir.

deneme-yanılma yolu ile öğrenme: sorunun çözümünü bulana kadar bir çok yolun denenmesi yöntemi ile öğrenmenin gerçekleştirilmesidir. Hem koşullanma sürecinde hem de bilişsel öğrenme sürecinde deneme-yanılma süreci vardır.

Farkına varmadan öğrenme (örtük öğrenme): Tolman yaptığı araştırmalar sonucunda bazı öğrenmelerin istem dışı gerçekleştiğini kanıtlamıştır ve bu tür öğrenmelere “gizli (örtük) öğrenme” adını vermiştir. Bu öğrenme, öğrenmeye yönelik herhangi bir çaba sarf etmeden ve istek duymadan gerçekleşir. Çoğu zaman ihtiyaç anında davranışa dönüştüğü zaman öğrenmenin olduğu fark edilir.

 

 ÖĞRENMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

1. Öğrenenle ilgili faktörler

2. Öğrenme yöntemiyle ilgili faktörler

3. Öğrenilecek konuyla ilgili faktörler

a) Öğrenenle İlgili Etkenler

Güdülenme (Motivasyon): Bireyin öğrenmeye istekli hâle gelmesidir. Öğrenmenin en önemli koşullarından biri olan güdülenme bireyi öğrenmeye özendirir ve davranışa yön verir.

Olgunlaşma: Öğrenmenin gerçekleşmesi için gerekli bedensel ve zihinsel yeterliliğe sahip olmaya olgunlaşma denir

Türe Özgü Hazır Olma: Organizmanın herhangi bir davranışı öğrenebilmesi için gerekli olan biyolojik donanıma sahip olmasıdır.

Genel Uyarılmışlık Hâli: Kişinin bilincinin tamamen açık olduğu ve dikkatini yapacağı işe verebildiği uyanıklık durumudur. İyi bir öğrenme için organizmanın yeterli derecede uyarılmış olması gerekir. Yetersiz ya da aşırı uyarılma, öğrenmeyi olumsuz etkiler.

Kaygı: bir huzursuzluk hissi, nedeni bilinemeyen bir korkudur. Belirli bir düzeydeki kaygı, organizmayı olumlu etkiler. Aşırı kaygı ya da kaygının hiç olmaması ise öğrenmeyi genellikle olumsuz etkilemektedir.

Transfer : Önceden öğrenilenlerin, sonradan öğrenilenleri etkilemesine transfer  denir. Transferin gerçekleşmesi için bu iki konu arasında benzerlik olması gerekir.

Pozitif Transfer: Önceden öğrenilenlerin, yeni öğrenmeleri kolaylaştırmasıdır. Bisiklete binmeyi bilen biri motosiklete binmeyi de kolayca öğrenir.

Negatif Transfer (Alışkanlık Çatışması): Önceden öğrenilenlerin, yeni öğrenmeleri zorlaştırmasıdır. Q klavye kullanan biri F klavye kullanırken zorlanabilir.

Öğrenilecek Malzeme ile İlgili Etkenler

a) Öğrenilecek konu (malzeme) öğrenenin beden ve zihin gelişimine uygun olması gerekir.

b) Öğrenilecek konu öğrenenin ilgisini çekiyorsa veihtiyacını karşılıyorsa daha kolay öğrenme olur.

c) Öğrenilecek konu, anlamlı, somut ve kısa olursa daha kolay öğrenme olur. Soyut, uzun ve anlamsız konular ise daha zor öğrenebilir.

2. Öğrenme Yöntemleri İle İlgili Faktörler

a) Aralıklı veya toplu öğrenme: Öğrenmeyi zamana yayarak kısa çalışma süreleri ile öğrenmeyi yapmak aralıklı öğrenmedir. örn; 50 dakika ders çalışıp 10 dakika dinlenerek yapılan çalışma aralıklı öğrenmedir. Çalışma süresince hiç ara vermeden, dinlenmeden yapılan çalışma ise toplu öğrenmedir. Uzun süreli ve kalıcı bir öğrenme için aralıklı öğrenme daha etkilidir. Toplu çalışma kısa vadede daha avantajlıdır.

b) Bütün halinde veya parçalara bölerek öğrenme: Öğrenilen konunun tümünün bütün olarak öğrenilmesine bütün öğrenme denir. Öğrenilen konuyu bölümlere ayırarak, her bölümü tek tek öğrenmeye de parçalara bölerek öğrenme denir. Öğrenilecek konu zor, uzun, anlamsız ve soyut ise parçalara bölerek öğrenme, öğrenilecek konu kolay, kısa, anlamlı ise bütün halinde öğrenme daha avantajlıdır.

c) Sonucun bilinmesi (geri bildirim, dönüt verme): Öğrenmeyi yapan kişi, konuyu ne derece öğrendiğini bilirse öğrenmesinin derecesi artar. Sonuçların bildirilmesi, hataların görülüp düzeltilmesi imkânı verdiğinden öğrenmeyi olumlu etkilemektedir.

ç) Yürütücü Biliş: Bireyin, kendi zihinsel becerilerinin farkında olup bu becerilerine uygun öğrenme yöntemlerini seçebilmesidir. Örneğin görsel hafızasının daha iyi olduğunu bilen öğrenci, kavram haritalarını ve görsel materyalleri kullanarak öğrenmenin kendisi için iyi bir yol olduğunu bilir. Bu öğrenmenin sonucunda hedefine ulaşıp ulaşmadığını analiz eder, gerekirse yeni stratejiler belirler.

d) Duyuşsal Strateji: Öğrencilerin kendilerine uygun öğrenme stratejileri belirlemeleri tek başına yeterli değildir. Öğrenmede güdüsel ve duygusal etmenlerden kaynaklanan engeller de vardır. İşte bu engelleri kaldırmak için kullanılan yöntemlere duyuşsal stratejiler denir. En çok karşılaşılan sorunlar dikkatin başka yöne kayması, güdülenme eksikliği, kaygı ve öz güven eksikliğidir.

 

ÖĞRENMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Sosyokültürel öğrenme kuramına göre öğrenme tek başına gerçekleşen bir süreç değildir. Dikkat, algı, bellek gibi bilişsel süreçler uygun sosyokültürel ortamda gelişir. Dil gelişimi, yetişkin desteğiyle ve akranlarla iletişim öğrenmeyi etkiler.

öğrenilmiş çaresizlik:Olumsuz bir durumu ortadan kaldırmak için çaba sarf eden birey, başarıya ulaşamazsa mücadeleyi bırakır. Davranışlarıyla olumsuz sonucu değiştiremeyeceğine inanır. Bir süre sonra olumsuz durumu ortadan kaldırabileceği durumlarda da artık gereken çabayı göstermez. Sorunu çözmeye yönelik inancını kaybeder. öğrenilmiş çaresizlik denir. Balık tutma çabaları başarısızlıkla sonuçlanan bir kişinin balık tutmaya çalışmaktan vazgeçmesi öğrenilmiş çaresizliğe örnektir. Bireyin başarıya dair olumlu inançlara sahip olması öğrenme için önemlidir. Başarıya olan inanç, beraberinde başarılı olmak için çaba sarf etmeyi ve yeni şeyler öğrenmeyi getirir.

Kendini gerçekleştiren kehanet; olaylara, durumlara, kişilere ve ilişkilere dair olumlu ya da olumsuz beklentilerin olacakları şekillendirmesidir. Örneğin okulda düzenlenen şiir dinletisinde ezberlediği şiirin sözlerini unutmaktan korkan bir öğrenci, şiirin sözlerini gerçekten de unutabilir

 

BELLEK VE BELLEK TÜRLERİ

 

 

Bellek: Bellek, geçmiş yaşantıları akılda tutabilme gücüdür. İnsanların belleği olmasaydı deneyimlerinden öğrendikleri davranış ve bilgileri saklayamaz, her seferinde yeni baştan öğrenmek zorunda kalırlardı. Bilgiyi saklama gücü olan belleğin hiyerarşik bir yapısı vardır. Bu yapıda; duyumsal bellek, kısa süreli bellek, çalışma belleği ve uzun süreli bellek sıralaması yer alır.

a) Duyumsal Bellek: Belleğin başlangıç aşamasını oluşturur. çevredeki uyarıcılar, uyarıcının özelliğine göre, beş duyu organımızdan biri tarafından alınarak, uyarıcının izi yaklaşık 0.1 ile 2 saniye duyusal belleğe kayıt olur.

 

Kısa süreli bellek: öğrenilen yeni bilginin uzun süreli belleğe geçirilmeden önce tutulduğu bellek. 20-25 saniye kapasitesi vardır. Buradaki bilgiler uzun süreli belleğe aktarılmazsa tamamen silinir.  Tekrarlama ve gruplama ile bilgiler uzun süreli belleğe aktarılır. Bu bellekte bilgiler bir taraftan depolanır, diğer taraftan da bilgiler üzerinde işlemler yapılır. Bu nedenle bu belleğe çalışan bellek de denir.

Uzun süreli bellek: Bilgilerin zihinde saklanıldığı yerdir. Bilgiler Birkaç dakikadan bir ömür boyu süresine kadar  saklanabilir. Uzun süreli bellekte tamamen unutma yada silinme  yoktur. Uzun süreli bellek 3’e ayrılır:

İşlemsel bellek: Bir işlemin nasıl yapıldığıyla ilgili bilgilerin bulunduğu bellektir. Tekrar ederek, yaparak kazanılır. Bisiklete binmek, on parmak klavye kullanmak, dans etmek gibi psikomotor beceriler bu bellek içindedir. Bu bellek, bilinçli olarak geri çağrılamayan ancak ihtiyaç hâlinde otomatik olarak ortaya çıkan bilgileri kapsar

Anısal bellek; belirli yer ve zamandaki anılara ilişkin bilgileri içeren bellektir. Mesela; 1 yıl önce gittiğiniz Trabzonspor-Fenerbahçe maçına arkadaşınızın gelememiş olduğu anısı.

Anlamsal bellek; anlamların, kavramların belleğidir. Mesela; TC kuruluş tarihi, Karadeniz bölgesinde mevsimin nasıl olduğu bilgisi

Belleğin işlevleri:

1

Kodlama: Depolanacak bilginin belleğe yerleştirilmesi sürecidir. Algılanan bilgilerin belleğe kaydedilip işlenir hale getirilmesine kodlama denir. Kodlama çoğu kez otomatik yapılır. Kısa süreli belleğe bilgiler, imgesel veya sözel olarak; uzun süreli belleğe ise, imgesel veya anlamsal olarak kodlanır. örn; görülen nesnelerin adı, otomatik olarak aktif hale gelir.

Depolama: Algılanan bilgilerin kısa süreli bellekten geçerek uzun süreli belleğe kaydedilmesidir. Elektriksel biçimde gelen uyarıcılar, kimyasal değişime uğrayarak depolanır. Uzun süreli bellek bu şekilde oluşur.

Geri çağırma (Hatırlama): Bellekte depolanan bilgilerin istenildiği zaman geri çağrılması işlemidir. Bazen istesek de bilgileri geri çağıramayız. Bunun için bazı özel teknikler (hipnoz ve serbest çağrışım) kullanılması gerekebilmektedir. Bu geri çağırma işlemi çeşitli ipuçlarından (benzerlik, zıtlık, ardışıklık, zamanda ve mekânda yakınlık) yararlanılarak gerçekleştirilir.

 

III. UNUTMA

Unutma, önceden öğrenilen bilgilerin bellekte saklanamaması yani silinmesi durumuna denir.

Unutmanın nedenleri

a) Bilgilerin kullanılmaması: Kullanılmayan veya tekrar edilmeyen bilgiler zaman içinde unutulurlar.

b) Aradan geçen zaman: Unutma başlangıçta çok hızlı, giderek yavaşlayan bir süreci izler.

c) Bastırma yüzünden silinme: Benliği rahatsız eden şeyler bilinçaltına itilerek unutulur (Bu ayrıca savunma mekanizmasıdır). Mesela; bir kişinin gitmek istemediği bir randevunun saatini unutması.

ç) Organik etkenler nedeniyle unutma: Yaşlanma tüm organizmanın, beyin ve sinir sisteminin yıpranmasına neden olur. Bu durum, unutma sonucunu doğurur.Bellek; yaşlılık, sigara, alkol ve kimi ilâçların etkisiyle güçsüzleşir.

d)Ket vurma: Öğrenilen bilgilerin birbirini etkileyerek unutturmasıdır (bozucu etki yapmasıdır).

§ Geriye ket vurma: Yeni öğrenilen bilgilerin eskilerini unutturmasıdır.

§ İleriye ket vurma: Eski bilgilerin yeni bilgileri unutturması veya hatırlamasını güçleştirmesidir.

Uyarı: Ket vurma ile transfer farklı durumlardır. Transfer öğrenme öncesi, ket vurma öğrenme sonrası gerçekleşir. Transferin öğrenmeye, ket vurmanın ise hatırlamaya etkisi vardır

 

Bellek Geliştirme Teknikleri

Çeşitli teknikler kullanarak belleğin kapasitesi artırılabilir ve öğrenilen malzemenin daha kolay hatırlanması sağlanabilir. Bu tekniklerin başlıcaları şunlardır:

Gruplama: Kısa süreli belleğin yedi birimlik kapasitesi vardır. Bu kapasiteyi artırmak zordur. Fakat kümeleme yaparak her küme içine giren birimlerin sayısı artırılabilir.

Hayal etme ve kodlama: Hayal etme yoluyla hatırlama kolaylaştırılabilir. Bilgi kodlanırken belleğe yardmc olacak olan hayaller de kodlanır ve hatırlama kolaylaşır. Buna yer çağrışımlı yöntem adı verilir.

Ayrınıtılama ve kodlama: Ne kadar ayrıntılara girilerek öğrenilirse bilgi o kadar kolay hatırlanır. incelenen olayın neden ve sonuçlarıyla ilgili sorular soruldukça ayrıntıya girilmiş olur. Her ayrıntı belleğe farklı kanallardan gireceğinden, ipucu fazla olur ve hatırlama kolaylaşır.

Ortam: Öğrenme işleminin yapıldığı ortam, öğrenilenler için bir çerçeve oluşturur. Kendimizi o ortam da hayal edebilirsek öğrenilenleri hatırlamak kolaylaşır.

Örgütleme: Bilgiler, kişinin kendisine anlamlı gelecek şekilde düzenlenir ve sıralanırsa hatırlama daha kolay olur.

 

 

 

 

DÜŞÜNME ,PROBLEM ÇÖZME VE DİL

 

Düşünme  : sembol,imge ve kavramları kullanarak olayların zihinden geçirilmesidir.

Düşünmenin yapı taşları:

imge: nesnelerin zihinde beliren görüntüleridir. (takım oyuncularının görüntüleri)

sembol: nesnelerin zihindeki işaretidir. (takımın arması)

kavram: nesnelerin zihindeki tasarımıdır. Kavramlar tekrarlanan yaşantılar sonucu oluşur. Kavramlar nesnelerin ortak ve genel özellikleridir.

kategoriler: Bir kavramın özellikleri bir sınıfı, kategoriyi tanımlar.

 

Düşünme Çeşitleri

Yaratıcı düşünme:Farklı,yeni alışılmamış veorijinal çözümler bulmayı içeren düşünme biçimine denir. Bu düşünmede bilgi birikimi ve deneyim önemlidir.

Yaratıcı düşünmeyi engelleyen faktörler:

Zihinsel kurulum:Problemleri hep aynı davranış kalıplarıyla,yöntemlerle,alışkanlıklarımızla çözmeye hazır olmaktır.Yani alışılagelen yöntemler farklı yolların denenmesine engeller.

İşleve takılma:Nesneleri alışılagelen işlevleri dışında kullanmamaya denir.Örn:bıçak kesmek için yapılmıştır. Birçok insan bıçağı tornavida ya da gazoz açacağı olarak düşünemez.

İrdeleme ve Karar verme: İrdeleme sözel simgelerin yani konuşulan dilin kullanıldığı ve bazı kuralların uygulandığı düşünme biçimidir. Bu düşünmeyi diğer düşünme çeşitlerinden ayıran yönü, irdelemenin mantık kurallarına göre işlemesidir. Bu nedenle semboller birbirini mantıklı bir sıra içinde izler. Doğruyu yanlıştan ayırma, doğruluğunu ispat etme, yanlışlığını eleştirme esasına dayanır. Akıl yürütmeler bu tip düşünmedir. Akıl yürütme çeşitleri tümevarım, tümdengelim ve analojidir.

Problem çözme

Bilgilerin amaca ulaşmakiçin kullanılması,karşılaşılan sorunları,engelleri,zorlukları aşma sürecidir.

Problem çözme aşamaları

I.Hazırlık:Problem ortaya konur ve problemle ilgili bilgi ve malzeme toplanır.

II.Kuluçka aşaması:Hemen çözülemeyen problem,daha sonra elde edilecek bilgilerle çözüleceği düşünülerek bir süre beklemeye alınır.

 

III.Kavrayış ve aydınlanma:Karanlıkta kalan noktalar aydınlanır,problem çözüme kavuşur.

IV.Değerlendirme:Bulunan çözüm gözden geçirilip,kontrol edilir.Çözümün, gerçek bir çözüm olup olmadığı belirlenir.

 

ZEKA

kişinin yeni durum, engel ve sorunlar karşısında deneyimlerinden ve öğrendiklerinden yararlanarak o an için gerekeni yapması, uyumunu sağlayabilmesi, yeni çözümler bulabilmesi yeteneğidir. Problem çözebilme yeteneğidir.

Doğrudan gözlenemeyen ve karmaşık bir yapı olan zekâ, farklı bakış açılarını savunan kuramlar tarafından farklı şekillerde tanımlanır.

Tek etmen kuramına göre zekâ; soyut düşünme, problem çözme, çevreye uyma yeteneği gibi genel bir zihin gücüdür .

Çift etmen kuramına göre zekâ, genel bir zihin gücü yanında çeşitli alanlardaki özel yeteneklerin oluşturduğu güçtür.

Çok etmen kuramına göre ise zekâ, birçok özel yeteneğin bir araya gelmesinden oluşan genel bir zihin seviyesidir.

Zekâya ilişkin tüm kuramlar zekânın kalıtımla kuşaktan kuşağa aktarılan; deneyim, öğrenme ve çevresel etkenlerle de belli ölçüde şekillenebilen bir yapı olduğunu kabul eder.

 

Zekanın oluşmasında kalıtım ve çevre ilişkisi:

Zekayı belirleyen iki temel etken vardır.Bunlar kalıtım ve çevredir. zekanın gelişebilme sınırları kalıtımla belirlenir. Kalıtımla getirilen bu potansiyel iyi çevre koşullarında geliştirilebilir. Ancak uygun çevre koşulları zekanın sınırlarını değiştiremez. iyi çevre koşulları kalıtımla getirilen potansiyelin en verimli bir şekilde geliştirilmesini sağlayabilir.

kalıtımla getirilen potansiyel eğer iyi bir çevre ortamında (eğitim,sağlık ve sosyal yönden) geliştirilmez ise zeka seviyesi açısından tek başına yeterli olmamaktadır.

Kalıtım,zekanın ve duyu organlarının düzeyini belirlemede belki daha önemlidir; çevre ise inançların,alışkanlıkların,tutumların yani kişiliğin belirlenmesinde daha etkilidir

Bireyin zekası genellikle 18-20 yaşlarına kadar artar.30 yaşlarından sonra bazı alanlarda düşüş belirir.

 

 

Zekâ Testleri

Zekâ bölümü anlamına gelen, İngilizce “Intelligence Quotient” sözcüklerinin kısaltması olan IQ, zekâ ölçü birimi olarak kullanılır . Standartlaşmış zekâ testlerinde ortalama zekâ puanı 100’dür. Bireyin aldığı puanın ortalamanın neresinde olduğuna bakılarak zekâ düzeyi hakkında bir değerlendirme yapılır. Testlerin güvenilir ve geçerli olması için kültür, cinsiyet, sosyal çevre gibi etkenlerden mümkün olduğunca bağımsız hazırlanması gerekir.

WISC-r Zekâ Testi: 4-6, 6-16 ve yetişkinler olmak üzere üç farklı yaş grubuna uygulanabilen çeşitleri olan Wechsler Zekâ Testi bireysel olarak uygulanan bir testtir. Bu test sözel ve performans olmak üzere iki bölümden oluşur. Her bölümde biri yedek olmak üzere altı çeşit alt test bulunur. Sözel bölüme ait alt testler; genel bilgi, benzerlik, aritmetik, sözcük dağarcığı, yargılama ve sayı dizisidir. Performans bölümüne ait alt testler ise resim tamamlama, resim sıralama, küplerle desen ve parça birleştirme, şifre ve labirentlerdir.

Simon-Binet Zekâ Testi: Fransız eğitim sistemi için Alfred Binet (Alfred Bine) ve çalışma arkadaşı Theodore Simon (Teodor Simon) tarafından hazırlanan ilk standart zekâ testidir. Bir dizi soru yönergesi ile Paris’teki okul çocuklarının hangilerinde zihinsel gerilik veya öğrenme güçlüğü bulunduğunu tespit etmeyi amaçlayan bir testtir. Test, zorluk derecesi gittikçe artan sorulardan oluşur.

Lewis Terman (Luvıs Törmın) ve Wilhelm Stern (Vilhelm Sitern), Simon-Binet test sonuçlarını puan olarak ifade

etmek için bir formül geliştirir. Bu formülde zekâ bölümü, zekâ yaşının takvim yaşına bölünüp 100 ile çarpılmasıyla elde edilir.

 IQ= ZY/TY x 100

Yukarıdaki örnekte takvim yaşı 7, zekâ yaşı 9 olan çocuğun zekâ bölümü şu şekilde hesaplanır.

 9/7x 100 = 128

Hesaplamaya göre bu çocuğun zekâ bölümü 128’dir. Böylece zekâ düzeyi sayısal olarak ifade edilmiş olur.

Cattel Zekâ Testi: bireysel ve grup olarak uygulanabilir. Uygun yaş grubuna göre bireyin kendisine verilen formu belirli bir süre içerisinde yanıtlaması istenir.

Binet-Terman Zekâ Testi: Her yaştan bireye uygulanabilen Binet-Terman Zekâ Testi’nin sözlü, yazılı ve çizime dayalı aşamaları vardır. Testi yapan kişinin verdiği cevapların %75’inin doğru olması kişinin o yaşın gerektirdiği zekâya sahip olduğu şeklinde değerlendirilir.

 

 

 

ZEKÂ TÜRLERİ

Zekâ, birçok özel yeteneğin toplamından meydana gelmektedir.

Örneğin; Thorndike zekâyı soyut, mekanik ve sosyal zekâ olarak üç etmenle açıklamıştır.

Soyut zekâ: Sembolleri, sayıları, formülleri kullanmada kendini gösterir. Mesela; matematikçiler, edebiyatçılar, bilim adamları bu zekâ türüne sahiptir.

Somut zekâ (mekanik zekâ): Aletleri, araç, gereç ve makineleri kullanmada, icat etmede, onarmada, kendini gösterir. Mesela; mühendisler, tamirciler, teknisyenciler bu zekâ türüne sahiptir.

Sosyal Zekâ: Çevrede aranılan sevilen kişi olmada, çevredeki insanları etkilemede kendini gösterir. Bu zekâya sahip olanlar kendilerini başkalarına sevdirir, dostlar edinir, aranan kişi haline gelir. Mesela; politikacı, din adamı, karizmatik lider, öğretmen, pazarlamacı bu zekâ türüne sahiptir.

Howard Gardner’a göre ise her biri beyindeki ayrı bir sistem tarafından kendi kurallarına göre işleyen 9 zekâ çeşidi vardır.

Sözel-dilsel zekâ, dilin etkili bir şekilde kullanılmasını sağlayan dil becerileriyle ilgili olan zekâ türüdür.

Mantıksal-matematiksel zekâ sayı ve sembolleri etkin kullanarak soyut problemleri çözebilme, kavramlar, düşünceler ve fikirler arası karmaşık ilişkileri algılayabilme ve mantık yürütebilme becerisidir.

Görsel-mekânsal zekâ görülenleri hafızaya alma, resimlerle ve şekillerle düşünebilme, boyutlandırma ve görsel tasarımlar kurgulama becerisidir.

Bedensel-kinestetik zekâ, kişinin zihin ve beden uyumunun fiziksel performansla birleşerek belli bir amaca yönelik faaliyette bulunması becerisine dayanır. Kinestetik zekâsı gelişmiş olan kişiler düşündüklerini, harekete dönüştürme konusunda iyidir.

Müzik-ritim zekâsı insanın sesleri yorumlaması, bir araya getirmesi, işlemesi ve doğadaki seslere duyarlılığının yüksek olması gibi becerileri kapsar.

Kişiler arası-sosyal zekâ başka insanların duyguları, inançları ve niyetlerini anlama ve bunlar arasında ayrım yapabilme yeteneğidir.

İçsel zekâ kişisel istek ve hayaller doğrultusunda duyguları, düşünceleri yönlendirebilme becerisidir. Bu zekâya sahip kişiler, potansiyellerinin farkındadırlar.

Doğa bilimci zekâ doğayı ve doğadaki canlıları inceleyip çıkarımlar elde etmek ve bu çıkarımları yorumlamakla ilgili becerileri kapsar. Kimyager, arkeolog, veteriner ve biyologların bu becerileri gelişmiştir.

Varoluşçu-felsefi zekâ yaşamın anlamı, başlangıcı, sonu gibi insanın varoluşu hakkında derin sorular sorma ve sorgulama becerisidir. Kişi yaşam, ölüm, sonsuzluk, evren, kader gibi konuları sorgulayarak verdiği cevaplara göre yaşama karşı bir tavır geliştirir.

Her bireyde bu zekâ türlerinden en az bir tanesi baskın olarak görülür. Baskın olan zekâ türüne uygun öğrenme ortamlarının hazırlanması bireylerin güçlü yönlerinin gelişmesini sağlar.

 

 

SORULAR

1. Tekrar ve yaşantılar sonucunda davranışta meydana gelen kalıcı değişikliğe öğrenme denir.aşağıdakilerden hangisi öğrenme sonucu ortaya çıkan davranış değildir?

A)Çocuğun bisiklete binmesi

B)Yunus balıklarının akrobasi yapması

C)Ergenlik çağına giren gencin sesinin kalınlaşması

D)Otobüste yaşlılara yer vermek

E)Öğretmene soru sormak için parmak kaldırmak

Çözüm:Ergenlik döneminde ses kalınlaşması fiziksel değişimdir,öğrenme yoluyla gerçekleşmez.Cevap:C

2.Birkaç defa annesiyle birlikte işe giden babasını uğurlayan dört yaşındaki Emre babasının çalıştırdığı otomobilin arkasında kaldığı için dumana maruz kalmış ve öksürmüştür.Bu yaşantının ardından Emre ne zaman babasının arabayı çalıştırdığını görse endişelenmiş ve oradan kaçmıştır.

Emrenin davranışı aşağıdaki öğrenme türlerinden hangisiyle açıklanabilir?

A)Model alma yoluyla öğrenme

B)Kavrayış yoluyla öğrenme

C)Deneme yanılma yoluyla öğrenme

D)Edimsel koşullanma yoluyla öğrenme

E)Klasik koşullanma yoluyla öğrenme

Çözüm: Organizmanın başlangıçta tepkide bulunmadığı bir uyarıcıya tepki göstermeyi öğrenmesine klasik koşullanma yoluyla öğrenme denir.Cevap:E

 

3.Beş yaşındaki Filiz abisinin kendisini bakkala götürmesi için ağlayınca onunla bakkala gidip istediği şekeri alabilmiştir.Bu deneyimle birlikte Filiz bakkala gitmek istediğinde abisinin yanına gidip ağlamayı öğrenmiştir.

Yukarıdaki parağrafta vurgulanan öğrenmebiçimi aşağıdakilerden hangisidir?

A)Deneme yanılma yoluyla öğrenme

B)Klasik koşullanma yoluyla öğrenme

C)Edimsel koşullanmayla öğrenme

D)Kavrayarak öğrenme

E)Model alarak öğrenme

Çözüm: Edimsel koşullanmada olumlu sonuç veren bir davranışın tekrarlanma olasılığını artırmak söz konusudur.Cevap:C

4.Öğrenci sayısının fazla olduğu sınıflarda okuyan öğrencilere başarısızlıklarının nedeni sorulduğunda,öğretmenlerinin kendileriyle yeterince ilgilenemediğinden yakındıkları görülmüştür.Bu parçada öğrenmeyi etkileyen hangi faktörden söz edilmektedir?

A)Bireyin gelişim düzeyi

B)Motivasyonun öğrenmeyi olumlu etkilemesi

C)Fiziksel çevre koşulları

D)Aktif katılımın başarıyı etkilemesi

E)Çalışma zamanın bölünmesi

Çözüm:Fiziksel çevre koşulları öğrenme üzerinde olumlu veya olumsuz etkiye yol açabilir.Cevap:C

 

5.Pymalion adlı bir heykeltıraş fil dişinden bir kadın heykeli yapar.Heykel okadar etkileyici olur ki kendi yaptığı heykele aşık olur.Artık onun yanından ayrılmaz olur.Ona Galetea ismini verir ve canlansın diye hergün tanrılara yalvarır,umutsuz haline acıyan Venüs heykeli canlandırmaya karar verir.Pymalion çok şaşırır, sonra sevinçten canlanan heykele sarılır.

Bu durum öğrenmeyle ilgili kavramlardan hangisine örnektir?

A)Batıl davranış

B)Öğrenilmiş çaresizlik

C)Kendini gerçekleştiren kehanet

D)Hayal kurma

E)Dolaylı ceza

Çözüm: Kendini gerçekleştiren kehanet; olaylara, durumlara, kişilere ve ilişkilere dair olumlu ya da olumsuz beklentilerin olacakları şekillendirmesidir.Cevap:C

6.Svaş esirlerinin bulunduğu kamplarda yapılan incelemelerde,esirler kaçma ve kurtulma ümitlerini tamamen yitirdikleri için,bu kamplarda duygusuzluk normal hale gelmiştir.

Bu durum öğrenmeyle ilgili hangi kavramla açıklanabilir?

A)Bilinç altına itme

B)Bastırma

C)Hayal kurma

D)Öğrenilmiş çaresizlik

E)Dolaylı ceza

Çözüm: Olumsuz bir durumu ortadan kaldırmak için çaba sarf eden birey, başarıya ulaşamazsa mücadeleyi bırakır. Davranışlarıyla olumsuz sonucu değiştiremeyeceğine inanır bu duruma öğrenilmiş çaresizlik denir.Cevap:D

 

7.Kısa süreli bellek,öğrenilen bilginin yirmi dakika gibi kısa bir süre tutulduğu bellek aşamasıdır.

Buna göre aşağıdakilerden hangisi kısa süreli belleğin özelliklerinden olamaz?

A)Genelde bilgiler görsel ve işitsel olarak depolanır

B)Bir bilgi kısa süreli bellekte unutulmuşsa geri gelmez

C)Kapasitesi sınırlıdır 5 veya en fazla 9 öge hatırlanır

D)Bilgiler kaybolmaz,kapasitesi çok geniştir

E)Çalışma belleği olarak da bilinir.

Çözüm:kısa süreli belleğin kapasitesi çok geniş değildir ve bilgiler cabuk untulur.Cevap:D

8.Aşağıdakilerden hangisinde uzun süreli belleğin bir işlevi söz konusu değildir?

A)Eşiyle tanıştığı günü zihninde canlandırma

B)TC kimlik numarasını gerektiğinde hatırlayıp kullanma

C)Markette karşılaştığı birini arkadaşına benzetme

D)ilkokula başladığı ilk günde yaşadıklarını anlatma

E) İlk defa gördüğü telefon numarasını çevirme

Çözüm:İlk defa görülen telefon numarasını çevirmek uzun süreli belleğin işlevleri arasında yer almaz.Cevap:E

 

 

9. Bir işlemin nasıl yapıldığıyla ilgili bilgilerin bulunduğu bellektir.Tekrar ederek, yaparak kazanılır. Bisiklete binmek, on parmak klavye kullanmak, dans etmek gibi psikomotor beceriler bu bellek içindedir.

Yukarıdaki paragrafta tanıma yapılan bellek türü aşağıdakilerden hangisidir?

A)uzun süreli bellek

B)Kısa süreli bellek

C)Anlamsal bellek

D)İşlemsel bellek

E)Anısal bellek

Çözüm: şlemsel (Prosedürel) Bellek: Bir işlemin nasıl yapıldığıyla ilgili bilgilerin bulunduğu bellektir.Cevap:D

 

10.Okulunu yeni değiştiren bir öğrencinin okul numarası sorulduğunda önceki okulundaki numarasını söylemesi,aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?

A)Negatif transfer

B)İleriye ket vurma

C)Alışma

D)Geriye ket vurma

E)Olumsuz pekiştirme

Çözüm: İleriye ket vurma, eski öğrenilenlerin yenileri unutturmasıdır.Cevap:B

11.5 yaşındayken ailesiyle birlikte almanyaya giden ve orada yaşamaya başlayan Selin 16 yaşına geldiğinde yaşadığı ülkenin dilini ana dili gibi konuşurken,kendi ülkesinin dilini unutmaya başlamıştır.

Selin’in kendi ülkesinin dilini unutmaya başlaması aşağıdakilerden hangisine bir örnektir?

A)İşlemsel bellek

B)Negatif Transfer

C)Geriye doğru ket vurma

D)Olumlu transfer

E)İleriye ket vurma

Çözüm: Geriye ket vurma, yeni öğrenilenlerin eskileri unutturmasıdır.Cevap:C

 

12.I.Yaşlılık ve bunama

  II.Beyinde meydana gelen fizyolojik yıpranma

 III.Ateşli hastalığa yakalanma gibi durumlara bağlı olarak kişiler yaptıklarını hatırlamakta güçlük çekerler.

Bu açıklamalarda unutmaya yol açan aşağıdaki faktörlerden hangisi vurgulanmaktadır?

A)İleriye doğru ket vurma

B)Negatif transfer

C)Bilinç altına atma

D)Bilgilerin kullanılmaması

E)Organik yapıdaki değişmeler

Çözüm: Organik Nedenler: Beyinde hücre kaybı veya çeşitli hastalıklar ve yaşlanma sonucu beynin fonksiyonlarını tam olarak yerine getirememesine bağlı unutmadır.Cevap:E

13.Aşağıdakilerden hangisi dilin işlevleri arasında yer almaz?

A)Düşünceleri biçimlendirir

B)Davranışları yönledirir

C) İletişim ve anlaşma aracıdır.

D)Porblem çözmek ve yeni şeyler üretmek için kullanılır

E)Zeka seviyesini artıtmada yardımcı olur

Çözüm:Dil Zeka seviyesini arttırmaz.Cevap:E

14.Aşağıdaki davranışlardan hangisinde düşünmenin payı en azdır?

A)Bir çocuğun kaybolan oyuncağını bulması

B)Kişinin eşine yapacağı süprizi tasarlaması

C)Öğrencinin geleceğiyle ilgili tahminlerde bulunması

D)Bir bayanın öreceği kazağın motifinin kaç düğümlü olduğunu belirlemesi

E)Hızla karşıdan gelen arabanın etkisiyle kendini geri çekmek

Çözüm: Hızla gelen arabayı fark edip geri çekilmek refleks hareketlere örnektir düşünmeye bağlı gerçekleşmez.Cevap:E

 

15. Duyu organları aracılığı ile algılanan nesne ve olayların zihne yansıyan görüntüsüdür. Algılama sürecinde anlam kazanan nesne ve olaylar istenildiği zaman zihinde canlandırılır. Bir elmayı düşünmek için artık elmayı görmeye gerek kalmaz.

Yukarıdaki parağrafta düşünmenin hangi öğesinin tanımı yapılmıştır?

A)İmge

B)Sembol

C)Kavram

D)Kategori

E)Bellek

 Çözüm: İmge (hayal): Duyu organları aracılığı ile algılanan nesne ve olayların zihne yansıyan görüntüsüdür.Cevap:A

16.İnsanların karşılaştıkları problemleri hep aynı yöntemle çözmeye çalışmaları,yeni çözüm yolları bulunmasını engellemektedir.

Bu parçada aşağıdaki kavramlardan hangisi üzerinde durulmuştur?

A)Kurulum

B)Kültürel etkenler

C)Deneyim eksikliği

D)İşleve takılma

E)Algısal engeller

Çözüm: İşleve takılma ise bir nesnenin olağan işlevinin dışında başka işlevlerinin de olabileceğini görememe engelidir.Cevap:D

17.Bir öğretmenin eğitimi sırasında öğrendikleri,kendisine eğitim alanında büyük kolaylıklar sağlar ve eğitim alanındaki problemleri çözmesine yardım eder.

Bu parçada problem çözmede aşağıdaki kavramlardan hangisi vurgulanmaktadır?

A)Yaratıcı zeka

B)Güdülenme

C)Alışkanlıklar

D)Problemi tanımlama

E)Alan bilgisine sahip olma

Çözüm:Alan bilgisine sahip olmak karşılaşılan problemin çözümünde kişiye kolaylık sağlar.Cevap:E

18.Einstein.”Bana bir problemi çözmek için bir saat süre verseler,bunun 45 dakikasını problemi anlamaya,10 dakikasını çözüm yolları üzerinde düşünmeye,5 dakikasını ise problemin çözümüne harcardım demiştir.

Bu parçada Einstein aşağıdakilerden hangisini söz konusu etmektedir?

A)Eleştirel düşünme

B)Yaratıcı düşünme

C)Problem çözmenin aşamaları

D)İşleve takılma

E)Algısal engeller

Çözüm:Einstein parağrafta problem çözme aşamalarından bahsetmiştir.Cevap:C

19.Aynı çevrede yetişenlere genel yetenek ve zeka testleri uygulandığında tek yumurta ikizlerinin arasında önemli fark görülmez.

Bu parçada zeka üzerinde aşağıdakilerden hangisinin etkisi vurgulanmaktadır?

A)Çevresel faktörler

B)Yaşantı ve deneyimler

C)Tutumlar

D)Kalıtım

E)Alışkanlıklar

Çözüm:Zekanın gelişimi büyük oranla kalıtım tarafından şekillenir.Cevap:D

20.Zeka potansiyelinin iyi beslenme,ideal sağlık koşulları,iyi bir eğitim,kültür düzeyi oldukça yüksek bir ortamda yaşama ile çok sıkı ilişkisi vardır.

Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?

A)Zeka gelişimi yaşa göre farklılıklar gösterir

B)Zekanın gelişiminde deneyim ve yaşantıların önemli etkisi vardır

C)Zeka potansiyeli değişmez

D)Zeka çevre koşullarından etkilenir

E)Kalıtım zeka üzerinde etkilidir

Çözüm: Çevresel koşulların düzenlenmesi kalıtımla gelen zekâ potansiyelini geliştirir.Cevap:D

 

21.Tek etmen kuramına göre zekanın oluşumunda insanın bir çok yeteneğinin ortaklaşa katkısı vardır.

Buna göre aşağıdakilerden hangisi zekayı oluşturan yeteneklerden değildir?

A)Problem çözme

B)Soyut düşünme

C)Uyum sağlama

D)Yaratıcılık

E)Sezgi

Çözüm:Sezgi zekayı oluşturan teyeneklerden biri değildir.Cevap:E

22.Bir zeka testi uygulanırken,testin uygulandığı tarihten,kişinin doğum tarihi çıkarılarak bulunan yaş grubu aşağıdakilerden hangisidir?

A)Takvim yaşı

B)Zeka yaşı

C)Zeka bölümü

D)Zeka düzeyi

E)Temel yaş

Çözüm: Takvim yaşı:testin uygulandığı tarihten,kişinin doğum tarihi çıkarılarak bulunan yaş grubudur.Cevap:A

23. Fransız eğitim sistemi için Alfred Binet (Alfred Bine) ve çalışma arkadaşı Theodore Simon (Teodor Simon) tarafından hazırlanan ilk standart zekâ testidir. Test, zorluk derecesi gittikçe artan sorulardan oluşur. Testi uygulayan uzman, teste ilk sorudan başlar ve çocuğun cevap veremediği soruda testi sonlandır.

Yukarıdaki parçada tanımı yapılan zeka testi aşağıdakilerden hangisidir?

A) WISC-r Zekâ Testi

B) Simon-Binet Zekâ Testi

C) Cattel Zekâ Testi:

D) Binet-Terman Zekâ Testi:

E) Rorschach Testi

Çözüm:Tanımı tapılan test Simon-Binet zeka testidir.Cevap:B

24.Neyi ölçmek isteniyorsa onu ölçen test kullanılmalıdır.Resim yeteneği için hazırlanan bir test,resim yeteneğini,ders başarısını ölçmek için hazırlanan bir test,ders başarısını ölçmelidir.

Bu parçada zeka testlerinde bulunması gereken hangi nitelik vurgulanmaktadır?

A)Güvenirlik

B)Ayırt edicilik

C)İşlevsellik

D)Geçerlilik

E)Uygulanabilirlik

Çözüm: Geçerlik, bir ölçme aracının ölçmeyi amaçladığı özelliği, başka herhangi bir özellikle karıştırmadan, doğru olarak ölçebilme derecesidir.Cevap:D

25.Sorunları kavramayıve çözmeyi kolaylaştıran,farklı ve yeni durumlara uymayı sağlayan bilişsel özellikler toplamına zeka denir.Her bireyin birbirinden farklı zeka düzeyleri vardır.

Buna göre aşağıdakilerden hangisi zeka düzeyinin belirlenmesinde etken olamaz?

A)Fiziksel yapı

B)Öğrenme gücü

C)Çevreye uyum

D)Mekanik düşünme düzeyi

E)Soyut düşünebilme

Çözüm:Fiziksel yapı zeka düzeyinin belirlenmesinde etken değildir.Cevap:A

26.Aşağıdakilerden hangisi kişilerin zeka seviyelerini bilmenin faydalarından biri değildir?

A)Bireylerin güçlü yanlarını belirleme

B)Özel eğitime muhtaç olanları belirleme

C)Meslek seçiminde insanlara yol gösterme

D)Üstün zekalı çocuklara eğitim imkanı sağlama

E)Kişiliğin gelişmesini sağlama

Çözüm:Zeka seviyesinin bilinmesi meslek seçiminde insanlara yol göstermede biraylere fayda sağlayan bir durum değildir.Cavap:C

 

 

27.Zeka üzerine yapılan araştırmalara göre okullarda hangi öğrencilere,hangi derecede eğitim verilmesi gerektiğini anlayabilmek için zeka testlerinden yararlanılması gerektiğini göstermiştir.

Bu parçada aşağıdaki düşüncelerden hangisi vurgulanmaktadır?

A)Zeka,çevreden etkilenir

B)Kalıtım zekayı şekillendirir

C)Yaşa göre zeka hızı değişir

D)Zeka seviyesi ile öğrenme derecesi arasında pozitif ilişki vardır

E)Geçmiş yaşantılar zekayı etkiler

Çözüm:Parağrafa göre zeka seviyesi ve öğrenme derecesi arasında pozitif ilişki vardır.Cevap:D

28.Toplumsal ilişkileri sürdürmede,başkalarıyla güçlü etkileşimde bulunmada kendini gösterir.İyi bir politikacı,iyi bir pazarlamacı,iyi bir lider olmada belirleyici bir zeka türüdür.

Açıklaması yapılan zeka türü aşağıdakilerden hangisidir?

A)Mekanik zeka

B)Görsel zeka

C)Soyut zeka

D)Sosyal zeka

E)Matematiksel zeka

Çözüm: Kişiler arası-sosyal zekâ, Bu yeteneğe sahip olanlar insanlarla kolaylıkla iletişim kurabilir, insanları yönetebilir, onlarla uyumlu çalışabilir ve insanları ikna edebilir.Cevap:D

29. yaşamın anlamı, başlangıcı, sonu gibi insanın varoluşu hakkında derin sorular sorma ve sorgulama becerisidir. Kişi yaşam, ölüm, sonsuzluk, evren, kader gibi konuları sorgulayarak verdiği cevaplara göre yaşama karşı bir tavır geliştirir

Yukarıda bahsedilen zeka türü aşağıdakilerden hangisidir?

A)İçsel zeka

B)Sosyal zeka

C)Görsel zeka

D)Varoluşcu-felsefi zeka

E)Mantıksal zeka

Çözüm: Varoluşçu-felsefi zekâ yaşamın anlamı, başlangıcı, sonu gibi insanın varoluşu hakkında derin sorular sorma ve sorgulama becerisidir.Cevap:D

30.Bir bilim insanının yeni bir teori geliştirmesi,Bir yazarın yeni bir hikaye kalme alması,Ünlü bir şarkıcının yeni beste yapması.

Yukarıda verilen örnekler aşağıdaki zeka türlerinden hangisine örnek oluşturur?

A)Sosyal zeka

B)Soyut zeka

C)Mekanik zeka

D)Metematiksel zeka

E)Görsel zeka

Çözüm: Soyut zekâ, sayı ve kelime cinsinden sembolleri anlama ve kullanma yeteneğidir. Matematiksel ilişkileri kurmak soyut zekânın işidir. Yazarlar, şairler, besteciler soyut zekâyı kullanırlar.Cevap:B