4)Varlığı Hem Düşünce Hem Madde Olarak Kabul Edenler
Varlığın düşünce ve madde gibi iki cevherden meydana geldiğini savunan anlayışa düalist (ikici) anlayış denir. Düalizm, varlıkta daima iki prensibin varlığını kabul eder. Başlıca temsilcisi R.Descartes' tir. Descartes varlığı maddi cevher ve ruh cevheri dediği bir birine indirgenemez iki cevherle açıklamaktadır. Maddi cevherin özü yer kaplamaktır. Ruhun özü ise düşünmektir. Bundan hareketle Descartes, yer kaplayan cevher düşünmemizi düşünen cevher ise yer kaplayamaz demektedir ve varlığı temelde iki özle açıkladığı için düalist bir anlayış sergilemektedir.
5) Varlığı Fenomen Olarak Kabul Eden Yaklaşım. Varlığı fenomene (görünüş, olay) bağlayan, fenomenin ise ancak nesne de değil özne de kavranabileceğini savunan felsefi tavırdır. Mutlak varlık, bilincin (özne-suje) görünün nesnelerde kavradığı öz'dür. Temsilcisi Edmund Husserl'e göre, insan zihninin fenomeni kavrayabilmesi için öncelikle bazı durum ve bilgilerden ayıklanarak saflaştırılmasını böylece fenomeni kavrayabilme yeteneğine ulaşabileceğini savunur. Dolayısıyla Husserl nesneden çok özne üzerinde yoğunlaşmaktır.
Evrende Amaçlılık:
Varlığın var olmasının nedeniyle ilgili görüşler, varlık felsefesinde yeni bir tartışma başlığı oluşturur. Evrende amaçlılık tartışmaları, bir yanda varlıkların oluşumunu bir yandan da varlıkların birbirini nasıl etkilediğini içerir. Evrenin amaçlılığı, evrenin tümünü bağlayıcı bir etki veya tek tek varlıkların hareketlerinin temeli olarak da (oluş-değişim ) ele alınabilir.
Evrende amaçlılığın olup olmadığı tartışmaları iki alt başlıkta toplanır:
1-Teolojik (inançsal) açıklamalar
2-Kozmolojik (evren bilim) açıklamalar.
Evrende amaçlılık konusundaki teolojik tartışmaların merkezini Tanrı’nın yaratımı veya tasarımıyla ilgili görüşler oluşturur.
Evrende amaçlılık tartışmalarındaki ikinci kısım; kozmolojik, spiritüalist (ruhçu) ve hümanist açıklamalar başlığı altında toplanabilir. Var olanın canı ve ruhu dolayısıyla belli bir irade ve akılsal yapısı olduğu fikri vardır.
Bu fikirlerin karşıtı ise mekanizm fikridir.
Aristoteles, varlıkların değişim göstermesinin zorunlu olarak özlerini değiştirmediğini belirtir. Varlıklar dört nedenin etkisiyle oluşur. Bunlar:
1-Maddi neden
2-Formel neden
3-Fail neden
4-Ereksel neden
? ÖRNEK SORU (ÖSYS):
Gören öznenin kendisi de görülebilirlik alanındadır.
Bu cümleden çıkan sonuç aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öznenin de nesne olabileceği
B) Ancak nesnenin nesne olabileceği
C) Doğru bilginin olabileceği
D) Gerçeğe ulaşılabileceği
E) Nesneden uzaklaşılabileceği
Çözüm: Özne; bilen, algılayan varlıktır. Eğer özne algılıyorsa nesne olur. Yanıt: A. Varlık felsefesi varlığı incelerken real ve ideal varlık kavramları yanında şu kavramlar üzerinde de durur:
Töz (Cevher): Bir başka varlığa gereksinim duymadan kendi başına var olandır. Başka şeyler var olmak için töze ihtiyaç duyar. Bu nedenle töz, değişikliğe uğrayan varlıkların kökünde, onların dayandığı bir temel olarak yer alır. Örneğin, ruh ve madde, töz niteliği taşıyan varlıklardır.
Öz: Bir şeyi, o şey yapan şeydir. Öz olmadan, o şey var olamaz. Bir varlığı o varlık yapan zorunlu özelliktir. Öz kalktığında varlık, o varlık olma özelliğini kaybeder. Örneğin "düşünme" insanın özüdür. Düşünme ortadan kalktığında insan, insan olma özelliğini kaybeder.
Oluş: Meydana gelme, değişme demektir. Örneğin, insan doğup büyüyüp gelişen ve sonunda ölen bir varlık olarak oluş içindedir. Tüm real varlık alanı oluş içindedir.
? ÖRNEK SORU (ÖSYS):
Varlıklar, sizin onlar karşısında duruşlarımıza göre gösteriyorlar kendilerini. Önümdeki bir demet gül, ona bir botanik uzmanı olarak yaklaştığımda, kendini botanik biliminin kavramlarıyla sunar. Bir teorik fizikçi olarak atomlardan, fotonlardan, kuarklardan oluşan bir madde olarak verir kendini. Öte yandan, bir ressam ya da bir şairsem ne denli farklı "yüzleriyle" sunacaktır kendini.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangilerine ulaşılabilir?
A) Her varlık kendini diğer varlıklardan farklı gösterir.
B) Doğru bilgi, varlığı yansıtan bilgidir.
C) Bilimler, varlığın özünü anlamamızı kolaylaştırır.
D) Varlığın algılanışı, algılayana bağlıdır.
E) Kişisel tutumlar varlığın özünü değiştirir.
Çözüm: Herhangi bir varlığa yaklaşım, varlığı algılayan kişiye bağlıdır. Yanıt: D
? ÖRNEK SORU (ÖSYS): Aşağıdakilerden hangisi metafizik bilginin özelliklerinden biri değildir?
A) Bilimin sunduğu bilgilerin sınırı içinde kalması
B) Soyut kavramlara dayanması
C) Evreni bir bütün halinde ele alan açıklamalara dayanması
D) Mantık ilkelerine uyması
E) Çözülmemiş sorunlarla ilgili olması
Çözüm: Metafizik duyularla algılanamayan varlıkla uğraşır. Oysa bilim, gözlem ve deney konusu olanı inceler. Bu nedenle metafiziğin, bilimin sunduğu bilgilerle yetinmesi beklenemez. Yanıt: A
? ÖRNEK SORU (ÖSYS ):
“Güzelliğin on para etmez şu bendeki aşk olmasa.” diyen Aşık Veysel ile “Var olmak algılanmış olmaktır.” diyen Berkeley’in bu görüşlerinin ortak yönü aşağıdakilerden hangisinin vurgulanmasıdır?
A) Soyut olanın önemsiz olduğu
B) Somut olanın önemsiz olduğu
C) Asıl olanın nesne olduğu
D) Asıl olanın özne olduğu
E) Değerlerin belirsiz olduğu
(2006-ÖSS)
Çözüm: Asıl olanın öznenin olduğuna iki önemli delil sunulmuştur. Yanıt :D
? ÖRNEK SORU (ÖSYS):
Immanuel Kant “Gelecekte Bilim Olarak Ortaya Çıkabilecek Her Metafiziğe Önsöz” adlı yapıtında, metafiziği uğraşmaya değer bulan herkesi “Acaba meta-fizik gibi bir şey hiç olanaklı mıdır?” sorusunu sorma-sının zorunlu olduğuna ikna etmeyi amaçladığını söyler. “Eğer metafizik bir bilimse, nasıl oluyor da diğer bilimler gibi genel ve sürekli onay kazanmıyor? Yok, değilse, nasıl oluyor da bilim kisvesi altında, durmadan böbürlenerek insanın anlama yetisini oyalıyor? Ayrıca diğer bilimler ilerlediği halde o hep aynı yerde dönüp duruyor.” diye devam eder.
Parçaya göre, Kant’ın metafiziğe yaklaşımının aşağıdakilerden hangisi olduğu söylenebilir?
A) Bilimle eş değer görme
B) Reddetme
C) Sorgusuz sualsiz benimseme
D) Eleştirel olma
E) Sistemli olmasını sağlama
(2007-ÖSS
Çözüm :D
? ÖRNEK SORU (ÖSYS):
Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok
Güzel gözler, tatlı diller yok
Sabahlar, akşamlar, sevinçler, tasalar yok
Ben düşündükçe var dünya, ben yoksam o da yok
Bu dörtlük, varlık felsefesinde öne sürülen aşağıdaki görüşlerden hangisini desteklemektir?
A) Dış dünya bireyden bağımsız olarak vardır.
B) “Varlık”ın varlığı onu düşünen bireye bağlıdır.
C) Bazı şeylerin varlığı somuttur.
D) Soyut varlıklar düşünülebilir varlıklardır.
E) Sevgi her şeyi var kılar.
(2007-ÖSS)
Çözüm: B
? ÖRNEK SORU (ÖSYS):
Çiçek açmış bir erik ağacının önünde duruyoruz ve ağaç da karşımızda. Ağaç oradayken ve biz onun karşısında durduğumuzda, ağaç ve biz, karşılıklı bulunuyoruz. Birbirimize göre, karşılıklı konumumuz içinde varız. Demek ki bu karşılaşmada söz konusu olan şey kafamızın içinde uçuşan tasarımlar değil.
Bu parça aşağıdakilerden hangisinin varlıkla ilgili görüşlerine örnek oluşturur?
A) Rasyonalizm B) Septisizm
C) Realizm D) Nominalizm
E) Nihilizm
(2009-ÖSS)
Çözüm :C
?ÖRNEK SORU (ÖSYS ):
Biz, nesnelere anlam yüklemekte ve böylece onlara “var olma” olanağı sağlamaktayız. Zaten varlık da ancak, bizim onunla ilgili olarak elde ettiğimiz verilere göre gerçek bir “varoluş”a erişir.
Yukarıdaki parça “varlık”ın temel problemlerinden hangisinin sorgulanmasını gerekli kılar?
A) Özneden ayrı bir varlık alanı var mıdır?
B) Varlık nasıl bir yapıya sahiptir?
C) Hakikate ulaşmak mümkün müdür?
D) Nesnelerden ayrı ideal varlıklar var mıdır?
E) İnsan deneyimi varlığın tümünü kavrayabilir mi?
(2010-YGS)
Çözüm:A
? ÖRNEK SORU (ÖSYS):
Filler neden büyük, gri ve kırışıktır? Çünkü ufak, beyaz ve yuvarlak olsalardı aspirin olurlardı. Ufak bir fil hayal ederek ona “ufak bir fil” diyebiliriz. Beyaz bir fil hayal ederek ona “beyaz bir fil” diyebiliriz. Kırışıksız bir fil de “kırışıksız bir fil” olur. Başka bir deyişle büyüklük, grilik ve kırışıklılık, Aristoteles’in bir fili fil yapan şeyin ne olduğunu tanımlama sınavını geçemez. Çünkü aspirin gibi ufak, beyaz ve yuvarlak bir şey bir fil olamaz ve böyle bir nesneyle karşılaştığımızda aklımıza “Hey, ağzına attığın bir aspirin mi yoksa alışılmamış türden bir fil mi?” diye sormak gelmez.
Bu parçada varlıkla ilgili aşağıda verilenlerden hangisi sorgulanmaktadır?
A) Zorunlu varlık/mümkün varlık ayrımı
B) Özsel/ilineksel nitelikler
C) Ana maddenin neliği
D) Madde ve form ilişkisi
E) Var olma/olmama sorunsalı
(2011-YGS)
Çözüm :B
?ÖRNEK SORU (ÖSYS):
Bir şey ne görülebilir ne de duyulabilir bir şeyse sözgelimi renksiz ve hareketsiz bir gaz kitlesiyse ne fotoğrafı çekilip görüntüsü alınabilir ne de sesi kaydedilebilir. Fakat bu, gazın var olmadığı anlamına gelmez. Üstelik var olması sizin için yaşamsal bir önem de taşıyabilir.
Bu parça aşağıdakilerden hangisine “karşı örnek” oluşturur?
A) Herakleitos’un varlığın bir oluş ve değişim içinde olduğunu ileri sürmesine
B) Descartes’ın varlığın ruh ve maddeden oluştuğunu söyleyen düalist görüşüne
C) Hegel’in, varlığı geist ve onun diyalektik süreciyle açıklamasına
D) Demokritos’un varlığın atomlardan meydana geldiğini belirtmesine
E) Berkeley’in var olmak algılanmış olmaktır demesine
(2011-YGS
Çözüm :E