ABDÜLHAK HAMİT TARHAN (1852-1937)
èTürk edebiyatında şekil ve içerik bakımından yenilikler yapmış yazarlardan biridir.
è Doğuda ve Batıda diplomat olarak bulunması, her iki edebiyatı tanımasını sağlamıştır.
èEserlerinde, aşk, tabiat, cemiyet meseleleri; gündelik hayatın bazı sorunları, tarih, vatan duygusu, insan, Tanrı, ölüm, âhiret, ruh ve kıyamet gibi çeşitli konuları işlemiştir.
èSanat sanat içindir anlayışını benimsemiştir.
èRomantizm akımının etkisinde kalmıştır.
èEski-yeni tartışmalarında yenilik lehinde olmuş ve Türk edebiyatını ileri bir seviyeye ulaştırmaya çalışmıştır. Türk şiirine Batıdan yeni konular, serbest düşünce ve şekiller getirmiştir.
èDil ve üslûbundaki özensizlik ve alışılmışın dışına çıkan bağdaştırmaları nedeniyle eleştirilmiştir.
èDaha yaşarken "ŞÂİR-İ ÂZAM", "DÂHİ-İ ÂZAM" unvanlarıyla şöhret bulmuştur.
èŞiirlerinde ölçü, dil ve uyağa önem vermemiştir. Birkaç şiiri dışında aruz ölçüsünü kullanmıştır.
èŞiirin kurallarını değiştirmiştir. Türk edebiyatında ilk uyaksız şiiri yazmıştır. (Validem)
èŞiirde yaptığı yeniliklerle Servet-i Fünun şairleri üzerinde etkili olmuştur.
èTiyatro türünde yirmi civarı eseri vardır. Bunların bir bölümü mensur, bir bölümü de manzum-mensur karışıktır. Manzum tiyatrolarının bazılarını aruz, bazılarını hece ölçüsüyle yazmıştır.
èTiyatro eserlerini sahnelemek için değil, okunmak için yazmıştır. Tiyatro eserlerinde romantizm akımının etkisi görülür. Tiyatrolarında ağır ve süslü bir dil kullanmıştır.
èTarih, mitoloji, ölü medeniyetler, o güne değin Türk edebiyatında adı dahi geçmeyen uzak ülkelerin kültürel ve coğrafi özellikleri tiyatro eserlerindeki ana malzemelerdir. Karakter tahlillerinde başarılıdır. Shakspeare, Victor Hugo ve Corneille'in etkisi açıkça görülür.
ABDÜLHAK HAMİT TARHAN'IN ESERLERİ
Şiir: Sahra (Edebiyatımızdaki ilk pastoral şiir örneğidir.), Divaneliklerim Yahut Belde (Doğu insanının Batıya duyduğu hayranlığı konu alır.), Bunlar Odur (Hindistan'da bulunduğu sırada yazdığı manzumelerden meydana gelen eserde, daha çok geniş ve vahşi Hindistan tabiatı ile oradaki hâtıralarını anlatmaktadır.) Makber (Eserde, eşini kaybetmenin insana verdiği büyük acı ve tasvir edilemez sıkıntıları tasvir çabası vardır.) Ölü: (Makber'in devamı niteliğindedir.), Hacle (Hacle gelin odası anlamına gelir. Yazar bu eserinde Hayat ile ölüm arasındaki çelişkiyi ortaya koymuştur.)
Validem (Türk edebiyatında ilk uyaksız şiirdir.) Garam: (Yazar bu eserde kadın-erkek eşitliğini; kadınların örtünmemesini savunup; kadınların topluma katılmasını arzu eder.), Baladan Bir Ses (Bu eser, yazarın "mühecca ve mukaffa" diye isimlendirdiği yeni bir nazım türü ile yazılmıştır.)
İlhâm-ı Vatan (Yazarın, Birinci Dünya Savaşı günlerinde bazı şiir ve mektuplarının bir araya getirildiği kitabıdır.), Tayflar Geçidi (Mahşer gününü bekleyen ünlü kişilerin ruhlarının yaptıkları konuşmaları konu edinen bir eserdir.) , Arzîler (Ruhlar ile birlikte, İlhan, Turhan ve Tayflar Geçidi serisinin sonuncusu sayılabilecek bir eserdir.) Ruhlar (Turhan'daki kahramanlarla büyük peygamberlerin ruhlarının göklerde manzum sohbetleridir.) Yabancı Dostlar (Londra'da yaşlı bir Türk ile bir İngiliz kızı arasında, evlilik ile son bulan bir maceradır.)
Manzum Tiyatro: İlhan (İlhanlılar döneminden bir kesiti konu edinmiştir.) Turhan (İlhan'ın devamıdır. Hamit bu iki eseriyle Türkçülük ve İslamcılık hareketlerini bileştirme çabasındadır.)
Nesteren (Şairin basılmış ilk manzum tiyatrosudur.) Eşber (Vatanını ümitsizce de olsa kahramanca savunan Eşber'in hayatını konu alır.) Hakan(Türkçülükle ilgili kelimeleri bol miktarda kullanarak yazdığı bir oyundur.) Nazife (Nazife adlı Endülüslü bir Arap kızı ile İspanya Kralı Ferdinando arasında geçen aruzla yazılmış tek perdelik bir konuşmadır.) Sardanapal (Asur hükümdarı Sardanapal'ın baskıcılığından bıkan valiler ve ordu kumandanlarının isyanını anlatır.) Abdullahüssagîr (Arapların son hükümdarı Abdullah'ın İspanya'dan kovulmasını anlatır.)
Tezer yahut Melik Abdurrahmani'sâlis (Konusunu Ziya Paşa'nın Endülüs Tarihi'nden alır.)
Mensur ve Nazım-Nesir Karışık Tiyatro: Macera-yı Aşk (Eserde, din ve gelenek unsurlarının sevenleri birbirinden ayıran unsurlar olduğu üzerinde durulmuştur.), Sabr u Sebat: (Paris'in gösterişli yaşamının ele alındığı bir oyundur. Bu oyunun iki sahnesi tamamen atasözleriyle doludur.)
İçli Kız (Âşık olduğu erkeğe annesinin de âşık olması ve Sabiha'nın o erkekle evlenmemesi için yaptığı faaliyetlerin sonucunda Sabiha'nın verem olması konu edinilmektedir.) Duhter-i Hindu (Divan şiirinde ıstırap veren, acı çektiren ve sevilen kişiyi temsil eden "kadın" figürü, bu şiirde ıstırap çeken ve seven özne olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir kadının bir erkeğe duyduğu aşkı somut bir şekilde dile getirmesi başlı başına bir yenilik adımı sayılır.) Tarık yahut Endülüs Fethi (Bu eserinde İspanya'nın Müslümanlar tarafından fethini anlatmıştır.) Zeynep (Aşk konulu bir eserdir. Eser yer yer Batılı tarzda nazım şekilleri içermektedir.) Finten (Eserde, zengin, yaşlı bir Avusturalyalı ile evli genç bir Kanadalı kadının İngiliz sosyetesine girebilmek için giriştiği entrikalar anlatılır.)
Kahbe Yahut Bir Sefilenin Hasbihâli (Eser bir şehir delikanlısının kandırdığı bir köylü kızının kötü bir duruma düşmesini onun ağzından bizlere anlatır.) İbni Mûsâ yahut Zâtü'l-cemâl (Tarık'ın devamı niteliğindedir. Konusu Endülüs Tarihi'nden alınmıştır.) Yadigâr-ı Harp (Konusu I. Dünya Savaşı'nda İngiltere'nin olumsuz rolüdür.)
Basılmayan Eserleri: Liberte (I. Meşrutiyet'in baltalanması ve Mithat Paşa'nın memleket dışına sürülmesini konu alır.) Cünûn-ı Aşk (Konusunu Hint tarihinden almıştır. Sahnelenebilir ilk eseridir.)
NABİZADE NAZIM (1862-1893)
èİlk şiirlerinde Muallim Nâci'nin etkisi vardır. Ancak Muallim Nâci'nin eski tarz şiirlerini değil, Batı etkisinde ve yeni tarzda yazdığı şiirlerini örnek almıştır. Daha sonra Abdülhak Hâmit ile Recâizâde Mahmut Ekrem'in şiirlerini incelemiş ve onların düşüncelerini benimsemiştir.
èDaha çok ölüm, tabiat, tanrı gibi temaları işlemiştir.
èŞiirde çok başarılı olduğu söylenemez. Zaten kendisi de bunlara "Heves Ettim" adını vermiştir.
èNâbizâde Nâzım, dil ve edebiyatın çeşitli meselelerini tahlil eden makaleler kaleme almıştır.
èServet-i Fünûn topluluğunun geliştirdiği resim altı şiir faaliyetinin de ilk örneklerini vermiştir.
èNatüralizm ve realizmden etkilenen sanatçı, bu anlayışta başarılı denilebilecek eserler vermiştir.
è Roman ve hikâyenin konularını İstanbul dışına çıkarmış, ilk kez köy yaşamını ve insanını konu edinmiştir.
èSade bir dili yakalamaya çalışan romancı üslûp olarak Nâmık Kemal'in izinden gitmiştir.
èNabizade Nâzım "uzun hikâye" olarak kabul edilen sekiz hikâye yayımlamıştır.
èBeşir Fuad'ın "Hakikiyyun" (realizm) görüşüne karşı Menemenlizade Mehmed Tahir'in "Hayaliyyun"u (romantizm) ileri sürmesi ve bu çerçevede başlayan tartışmalara Nabizade Nâzım 'Hakikiyyun'a örnek hikâyeler yazarak bir anlamda tartışmalara katılmış olur. è Modern hikâyenin öncülerindendir.
NABİZADE NAZIM'IN ESERLERİ
Şiir: Hâtıra-i Şebâb, Heves Ettim, Mini Mini yâhud Yine Heves Ettim
Hikâye: Yâdigârlarım, Zavallı Kız, Bir Hâtıra, Sevda, Hâlâ Güzel, Hasba, Seyyie-i Tesâmüh
Roman: Karabibik (Edebiyatımızdaki ilk köy romanıdır. Antalya'nın Kaş ilçesinde geçen eserde kahramanlar yöresel ağızla konuşturulur. Bu eserin ön sözü edebiyatımızda realizm ve natüralizm akımının bildirgesi gibidir.) Zehra (Edebiyatımızda ilk psikolojik ve natüralist roman denemesi kabul edilir. Eser kıskançlık duygusunun kontrol altına alınamadığında insana ve çevresine nasıl zararlar verebileceğini anlatması yönüyle ilk tezli roman denemesidir.)
Çocuk Edebiyatı: Mini Mini Mektepli, Hanım Kızlar
Ders Kitapları: Aynalar (fizik kitabı), Katre (fennî lugat), Mesâil-i Riyâziyye, Muhtasar Yeni Kimya, Yeni Kimya (Grimo'dan tercüme), Esâtîr (mitoloji)