? ÇIKMIŞ SORU Çok iyi bildiğim insanların ekmek peşindeki maceraların anlatmaya çabaladım hep. Hemen hemen tek problemim "insan ve ekmek kavgası"dır. Yurtlarımızı, yuvalarımızı bırakıp bizi gurbete düşüren, otel odaları, hanlar veya kahve köşelerinde kara kara, sarı sarı düşündüren nedir? Gurbet üzerine, yokluk üzerine, açlık üzerine yakılan türküler, ümitsiz gecelere yanık yanık salınan bozlakların yüzyıllardır süregelen acısı ne zaman bitecek? Nasıl bitecek? İşte ben de hâlâ anlattıklarımdan biriyim ve en bildiğim hayatları anlatmaya çalışıyorum yazdıklarımda. Bu parçadaki görüşler, aşağıdaki yazarların hangisinin edebiyat anlayışı ile örtüşür?
A) Haldun Taner B) Orhan Kemal C) Memduh Şevket Esendal
D) Tarık Buğra E) Ahmet Hamdi Tanpınar (2017 LYS)
CEVAP B Parçadaki görüşlerin toplumcu gerçekçilere ait olduğu söylenebilir. Parçadaki görüşler, Orhan Kemal'in edebiyat anlayışı ile örtüşür.
? ÇIKMIŞ SORU Toplumcu gerçekçi bakış açısıyla yazılan ve "Tütün Üçlemesi" olarak adlandırılan seri içinde yer alan Acı Tütün romanında, Batı Anadolu'nun (İzmir-Urla) toprak ve tarımla uğraşan insanlarının dramları, birer toplumsal sorun olarak kendini gösterir. Gücün etkili olduğu bir hayat içinde yaşam kavgası veren insanların acısıdır bu. Arabacı Yusuf, Ferit Taşçı ve ötekiler hayattan çok şey beklemeyen insanlardır. Biri arabasının borcunu ödemek, diğeri evlenebilmek için mücadele eder. Fakat birtakım "eller" kendi mutluluklarını, bu insanların emeklerini ellerinden alma düşüncesi üzerine kurmuşlardır. Bu parçada söz edilen romanın yazarı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Necati Cumalı B) Yaşar Kemal C) Oktay Akbal
D) Haldun Taner E) Orhan Kemal (2018 AYT)
CEVAP A "Tütün Üçlemesi" olarak adlandırılan seri içinde yer alan "Acı Tütün" romanı Necati Cumalı'ya aittir.
? ÇIKMIŞ SORU 1940'lı yıllardan itibaren Türk romanında köye ve köy insanının yaşantısına yoğun bir yöneliş başlar. Bu tür romanlar konularını daha çok toprağa bağlı insanların hayatlarından alır. Bu eserlerde; ağa-muhtar ile köylü çatışması, dinin yanlış algılanması, batıl inançlar, gelenek, toprak kav-gası, hak arama, eşkıyalık, öç alma, işsizlik ve yoksulluk gibi konu ve temalar işlenir. Köy romanlarında yazarlar, ya bireysel ya da toplumcu gerçekçi bir bakış açısıyla olay ve durumları okura aktarırlar. Aşağıdaki romanlardan hangisi bu anlayışla yazılmamıştır? (2016 EDEBİYAT ÖABT)
A) Köyün Kamburu B) Sarı Traktör C) Yılanların Öcü
D) Teneke E) Küçük Ağa
CEVAP E Tarık Buğra, "Küçük Ağa " adlı eserinde Kurtuluş Savaşı yıllarında, Kuvayımilliye hareketini işlemiştir. Tarık Buğra, köye ve köy insanının yaşantısına yönelik değil, bireyi ve tarihi konu edinen anlayışla eserler vermiştir.
? ÇIKMIŞ SORU Fabrika fen müdürü, gülmemek için kendini zor tutuyordu. "İşte böyle Murtaza Efendi!" dedi. "Senin vazifen, fabrika işlerini kontrolden ibaret. Atölyeleri gezer dolaşırsın. Gördün ki iplik, masura, üstüpü, şu bu atılmış; toplatırsın işçilere. Bir de şuna dikkat etmen lazım: İplikhanedeki işçilerden birçoğu kantar kâtibine teslim ettikleri masuraları çalar, kâtibe yeniden yuttururlar. Buna da göz kulak ol." Aşağıdakilerden hangisinin romancılık anlayışı, bu parçadaki anlatım özelliklerine daha uzaktır?
A) Sadri Ertem B) Yusuf Atılgan C) Yaşar Kemal
D) Fakir Baykurt E) Orhan Kemal (2013 ÖABT EDEBİYAT)
CEVAP B Parça konusu itibariyle toplumcu gerçekçi yazarların roman anlayışına uygundur. Yusuf Atılgan romanlarında yalnızlık ve psikolojik yabancılaşma konularını işlemiştir.
èYusuf Atılgan, Oğuz Atay, Ferit Edgü, Adalet Ağaoğlu modernist çizgide romanlar vermişlerdir.
? ÇIKMIŞ SORU Romanda "mirasyedi" olarak yaşayan C., zamanını erken yaşta ölen annesinin ve onun yerini alan teyzesinin benzerlerini aramakla geçirir. C.'nin tüm yaşamını yönlendiren ruhsal bozuklukların ve bunlara bağlı davranışların temelinde çocukluğunda yaşadığı, bilinçaltına itilmiş olaylar vardır. Onu insanlara bağlayan da insanlardan uzaklaştıran da yaşadığı dünyaya ait yüceltilmiş, yozlaştırılmış ve değişime uğratılmış birtakım mitlerdir. Anne yerine koyduğu teyzesi ile ilgilidüş kırıklıkları, tekdüze ev hayatını simgeleyen baba evi, otoriter ve sevgisiz babanın C.'ye karşı olumsuz davranışları, onun ruhsal dünyasını biçimlendiren etkenlerin başında gelmektedir. Bu parçada söz edilen eser aşağıdakilerden hangisidir? (2017 TÜRKÇE ÖABT)
A) Aylak Adam B) Anayurt Oteli C) Tehlikeli Oyunlar
D) Yeni Hayat E) Ölmeye Yatmak
CEVAP A Parçada söz edilen eser, Yusuf Atılgan'ın "Aylak Adam" adlı romanıdır.
èHüseyin Nihal Atsız, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Bahaeddin Özkişi, Münevver Ayaşlı, Emine Işınsu, Sevinç Çokum millî ve dinî duyarlılıkları yansıtan romanlar yazmışlardır.
è Tarık Buğra (Küçük Ağa, Küçük Ağa Ankara'da, Siyah Kehribar, Firavun İmanı, Osmancık) ve Oktay Akbal(Garipler Sokağı, Suçumuz İnsan Olmak, İnsan Bir Ormandır, Düş Ekmeği) Attila İlhan (Sokaktaki Adam, Zenciler Birbirine Benzemez, Kurtlar Sofrası, Aynanın İçindekiler (Bıçağın Ucu, Sırtlan Payı, Yaraya Tuz Basmak, Der Saadet ve Sabah Ezanları)) Aziz Nesin (Kadın Olan Erkeğin Hatıraları, Erkek Sabahat, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Tek Yol, Surname, Saçkıran, Şimdiki Çocuklar Harika, Zübük, Tatlı Betüş, Gol Kralı) bireye ve tarihe yönelen romancılar olmuştur.
è1960'tan sonra, Hasan İzzettin Dinamo (Kutsal İsyan, Kutsal Barış, Türk Kelebeği, Savaş ve Açlar, Öksüz Musa, Açlık, Musa'nın Mapusanesi, Koyun Baba, Musa'nın Gecekondusu), Yusuf Atılgan (Aylak Adam, Anayurt Oteli), Rıfat Ilgaz (Hababam Sınıfı, Bizim Koğuş (Pijamalılar), Meşrutiyet Kıraathanesi), Emine Işınsu (Küçük Dünya, Azap Toprakları, Tutsak, Çiçekler Büyür, Sancı, Canbaz), Nezihe Meriç (Korsan Çıkmazı, Alagün Çocukları) gibi yazarlarca geçirilen siyasal, toplumsal ve ekonomik değişmeler, bunların sonuçları, toplumun geçirdiği evreler ele alınmıştır.
è1970-1980 yılları arasında Abbas Sayar (Yılkı Atı, Çelo, Can Şenliği, Dik Bayır, Tarlabaşı Salkım Saçak), Oğuz Atay (Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Bir Bilim Adamının Romanı)Bekir Yıldız (Türkler Almanya'da, Halkalı Köle), Selim İleri (Her Gece Bodrum, Ölüm İlişkileri, Cehennen Kraliçesi, Bir Akşamın Alacası, Mavi Kanatlarınla Benim Olsaydın, Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba İki El Rovelver), Melih Cevdet Anday (Aylaklar, Gizli Emir, İsa'nın Güncesi, Raziye), Çetin Altan (Büyük Gözaltı, Bir Avuç Gökyüzü, Küçük Bahçe,Viski),Oktay Rifat Horozcu (Bir Kadının Penceresi), Erdal Öz (Yaralısın, Gülünün Solduğu Akşam, Odalarda) Vedat Türkali (Bir Gün Tek Başına, Mavi Karanlık, Yeşilçam Dedikleri, Türkiye),Ferit Edgü (Hakkari'de Bir Mevsim, Kimse ve O, Güney Dal, İş Sürgünleri, E 5)gibi yazarlarca toplum sorunlarına eğiliş, köy ve köylü sorunları, 27 Mayıs ve 12 Mart olayları, Almanya'ya göç gibi konu veya durumlar işlenmiştir. Belgelere dayanarak yazılan tarihsel romanlar da bu dönemde önemli yer tutmuştur.
èBu yıllarda, Muzaffer İzgü (Gecekondu, İlyas Efendi, Halo Dayı) gülmece yazarı olarak dikkat çeker. Ancak Gülmecenin işlevinin güldürmek değil, olaya parmak basmak olduğu görüşünü romanlarına yansıtmıştır.
èSevgi Soysal (Yürümek, Yenişehir'de Bir Öğle Vakti, Şafak), Adalet Ağaoğlu (Fikrimin İnce Gülü, Ölmeye Yatmak, Bir Düğün Gecesi, Yaz Sonu, Hayır), Pınar Kür (Küçük Oyuncu, Asılacak Kadın, Yarın Yarın, Bir Cinayet Romanı, Bitmeyen Aşk) gibi isimler ise kadın romancılardandır. è1980 sonrasında Oğuz Atay (Tutunamayanlar), Yusuf Atılgan (Anayurt Oteli), Ferit Edgü(Hakkâri'de Bir Mevsim) Latife Tekin (Sevgili Arsız Ölüm),Nazlı Eray (Ay Falcısı, Beyoğlu'nda Gezersin), Bilge Karasu (Gece, Kılavuz), Orhan Pamuk (Kara Kitap, Yeni Hayat),Adalet Ağaoğlu(Bir Düğün Gecesi), Nezihe Meriç(Alagün Çocukları), Füruzan (Parasız Yatılı) gibi sanatçılar modernizmi esas alan eserler vermişlerdir.