4) İstiare(Detim Aktarması)(Eğretileme)
Benzetmenin temel ögelerinden (benzeyen, kendisine benzetilen) sadece biri söylenerek yapılan benzetmeye “istiare” denir.
a) Açık İstiare: Benzeyenin bulunmayıp yalnızca “kendisine benzetilen”le yapılan istiaredir.
Örnek: Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor. (Askerler, güneşe benzetilmiş ancak asker -benzeyen- söylenmemiştir.)
a) Kapalı İstiare: Kendisine benzetilenin bulunmayıp yalnızca “benzeyen”le yapılan istiaredir.
Örnek: Bahar gelince bir ağızdan şarkılar söyler kuşlar. (K.İ.)(İnsanlar, -benzetilen-kuşa benzetilmiş ancak insanlar - benzetilen - söylenmemiştir.)
5) Kinaye (Değinmece)
Bir sözün, benzetme amacı güdülmeden hem gerçek hem de mecaz anlamını düşündürecek biçimde kullanılmasına kinaye denir. Kinayede daha çok mecaz anlam kastedilir.
Örnek: Böyle çalışmaya devam edersen üç yılda geçersin birinci sınıfı.
5) Teşhis (Kişileştirme)
Örnek:
Besbelli her saat artar kederi
Belki de yüreği yara dağların.İnsana ait olan kederli olma özelliği dağlara verilmiştir.
7) İntak (Konuşturma)
Örnek:
Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna;
İçimde kanayan yara gibisin.
8) Tariz (Dokunma)
Örnek: Bu ne kudret ki elifbayı okur ezberden.
9) Sehl-i Mümten-i
Söylenmesi veya yazılması çok kolay gibi görüldüğü halde, benzeri yazılamayan yalın, özlü anlatımlara denir.
Örnek:
Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir,
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. (Ziya Paşa)
10) Tezat (Karşıtlık)
Birbirine zıt kavramları, zıt durumları, zıt düşünceleri bir arada kullanmaktır.
Örnek:
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? (Cahit Sıtkı Tarancı)