Türkü
- Kendine özgü ezgi ile söylenen bir nazım biçimidir.
- Türkü sözcüğünün ilk kez 15. yy.da kullanıldığı sanılmaktadır.
- Hecenin 7’li, 8’li ve daha çok da 11’li kalıbıyla söylenir.
- Türkülerin kafiye örgüsü genelde şöyledir: “aaab cccb dddb”, “aaabb cccbb dddbb” veya “aaabcc
dddbcc eeebcc”.
- Türkülerin bir kısmı dörtlükler halinde bir kısmı da nakaratlı olarak yazılır. Nakaratlı türkülerde
üçer mısralık bölümden sonra iki mısradan oluşan nakaratlar gelir.
- Birinci bölüm türkünün asıl sözlerinin bulunduğu bölümdür. Buna bent denir. İkinci bölüm ise her
bendin sonunda tekrarlanan nakarat bölümleridir. Bunlara da kavuştak (bağlama) denir.
- Bentler ve kavuştaklar kendi aralarında kafiyelidir.
- Genelde aşk, tabiat, ayrılık, gurbet, hasret, sevgi ve güzellik gibi konular işlenmiştir.
- Şekil özellikleri bakımından koşmaya benzer. Maniye benzeyen türküler de vardır.
- Türkülerle şarkılar arasında benzerlikler olsa da şarkılar aruzla yazılır.
- Genelde anonimdir. Ancak bazı türkülerin sahipleri bellidir.
- Türküler düzenleyicilerinin, derleyicilerinin veya ait oldukları bölgelerin adına göre adlar alırlar.
Örnek:
Altı kardeş idik bindirdik ata
Hürü' yü yolladık üç köyden öte
Kızılırmak’a varınca oldu bir hata (Bent)
Nettin Kızılırmak allı gelini
Gelini gelini benim yârimi (Nakarat)
Türkü Çeşitleri
1. Ezgilerine Göre Türküler
Kırık Havalar
- Usullü ezgilerdir.
- Deyiş, koşma, semah, tatyan, barana, zeybek, horon, halay, bar, bengi, sallama, güvende, oyun
havası, karşılama, ağırlama, peşrev, teke zortlatması, gakgili havası, dımıdan, zil havası, fingil
havasıdır.
Uzun Havalar
- Usulsüz ezgilerdir.
- Barak, bozlak, gurbet havası, yas havası, tecnis, boğaz havası, elagözlü, maya, hoyrat, divan, yol
havası, yayla havası, mugamdır.