UYAK (KAFİYE)
Mısra sonlarındaki yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları ve görevleri farklı kelimelerin, eklerin benzerliğine kafiye denir.
UYAK (KAFİYE) ÇEŞİTLERİ
Yarım Kafiye: Tek sesin benzeşmesi ile oluşan kafiyedir.
Örnek:
Hörü kızlar sürmelemiş gözünü
İlin aşiretin çeksin nazını
Kaldır perçemini görem yüzünüdizelerinde “göz, naz, yüz” sözcüklerinin sonundaki “-z” sesleri yarım kafiyeye örnektir.
Tam Kafiye: İki sesin benzeşmesiyle oluşan kafiyedir.
Örnek:
Bir dize işittim yine ey şûh-ı dil ârâ
Bir hoşça da bilmem ne demek istedi ammâdizelerindeki “dil ârâ” ve “ammâ” sözcükleri- nin sonlarındaki benzer olan “â” sesleri, tam kafiye oluşturmaktadır. Çünkü bu sesler uzun ünlüdür.
Zengin Kafiye: Üç ya da daha çok sesin benzeşmesi ile oluşan kafiyedir.
Örnek:
Baygın bir ihtizaz ile bi-huş akar dere,
Sahillerinde çocuklar uzanmış çemenlere. (Orhan Seyfi Orhon)dizelerindeki “dere” ve “çemenlere” sözcüklerinin sonlarındaki benzer olan “ere” sesleri, zengin kafiye oluşturmaktadır.
Cinaslı Kafiye: Anlamları ayrı, fakat yazılış ve okunuşları aynı olan kelime ve kelime gruplarının mısra sonunda tekrarı ile oluşan kafiyedir.
Örnek:
Bilmem ki yaz mı gelmiş
Niçin açmış gül erken
Aklımı kayıp ettim
Nazlı yarim gülerkendizelerindeki "gül erken" "gülerken" ifadeleri cinaslı kafiye oluşturmaktadır.
Tunç Kafiye: Kafiyeyi oluşturan sözcüklerden birinin diğerinin içinde geçmesine “tunç kafiye” denir. Tam ve zengin kafiyelerden ve rediften oluşabilir.
Örnek:
Tara da zülfünü gerdana bırak
Görüşmek isterim yollarım ırakdizelerindeki “ bırak” ve “ ırak” sözcükleri ifadeleri tunç kafiye oluşturmaktadır.