DİKKATİ VE ALGIDA SEÇİCİLİĞİ ETKİLEYEN ETMENLER
1.Dış etmenler (uyarıcının Özellikleri)
a. Uyarıcının şiddeti ve büyüklüğü: Şiddetli bir ses, parlak bir ışık veya uyarıcının büyük olması algıda seçiciliğe neden olabilir.
→Büyük bir patlama, binaların yanında bulunan bir gökdelen hemen fark edilir. Bir gazete sayfasındaki büyük punto yazılar, koyu yazılar önce algılanır.
b. Tekrar: Uyarıcılar içinde tekrar edenler daha çok dikkatimizi çeker.
→Polis otomobillerinin ışıklarının yanıp sönmesi, yol yapım çalışmalarında yanıp sönen ışıklar örnek verilebilir. Öğretmenlerin bazı kelime ve cümleleri de çok tekrar etmesi dikkati çeker.
c. Tuhaflık (gariplik): Hayatın akışı içinde alışmadığımız, değerlerimize ve beklentilerimize ters gelen uyarıcılar dikkat çeker.
→İskoçyalı bir erkeğin etek giymesinden ötürü dikkatimizi çekmesi gibi.
d. Değişiklik: Bildiğimiz bir ortamda veya uyarıcıda meydana gelen değişiklikler veya ani değişmeler algıda seçiciliğe yol açar.
→Bıyıkları olan birinin bıyıklarını kestiğinde hemen fark edilmesi.
e. Hareketlilik: Uyarıcılar içinde hareketli olanlar diğer uyarıcılara göre daha çok dikkat çeker.
→Duran atlar içerisinde koşan bir at, park halindeki arabalar içinde parka giriş yapmak üzere olan araba dikkati çeker.
f. Zıtlık: Uyarıcılar içinde zıt olanlar daha çok dikkat çeker.
→Beyaz bir zemindeki siyah bir lekenin dikkat çekmesi gibi.
2.İç Etmenler (Algılayanın Özellikleri)
a. İlgi ve merak: Birey öncelikle ilgi duyduğu konuları algılar.
→Haber programı içinde spordan hoşlanan bireyin, spor haberlerine daha çok dikkat etmesi gibi.
b. Meslek: Bireyin mesleği algıda seçiciliğe neden olur.
→Sosyoloğun sık sık sosyal ilişkilere dikkat etmesi, tamircinin arabanın arızasını hemen fark etmesi gibi.
c. Güdüler ve ihtiyaçlar: bireyin ihtiyaç ve güdüleri algıda seçiciliği etkiler.
→Ev almak isteyen birinin gazetedeki emlak ilanlarını öncelikli algılaması gibi.
→Acıkan ve susayan kişi öncelikle ihtiyacı olduğu nesneye karşı güdülenir.
d. Beklenti ve hazır olma: Bireyin beklentileri algıda seçiciliği etkileyen faktörlerden birisidir. Önemli bir haber kişinin telefon veya kapı ziline diğer insanlara göre daha çok duyarlı olması, sınav sistemi değişikliği beklentisi içinde olan bireyin eğitimle ilgili haberlere daha çok duyarlı olması bu duruma örnektir.
Algıda seçiciliği ve dikkati etkileyen iç faktörler (öznel), dış faktörlere göre daha etkilidir.
Örneğin, aç olan birisi ne kadar tuhaf şeyler görürse görsün öncelikle açlığını gidermek için eyleme geçecektir.
ALGIDA ORGANİZASON(Örgütleme)
→Uyarıcıları örgütleyerek bir bütün, düzen içinde algılamadır. Çevremizdeki nesneler birçok uyarandan oluşmasına rağmen bu uyaranları tek tek değil de anlamlı ilişkiler bütünlüğü içinde algılamamıza Algıda organizasyon denir.
→Müziği tek tek notaları ile değil, bir melodi hâlinde algılamamız.
→İnsanları tek tek organlarıyla değil, tanıdığımız bir insan olarak algılamamız.
→Meyveleri tek bir özelliği ile değil; renk, biçim, tat ve kokusu ile anlamlı bir bütün olarak algılamamız gibi.
→Algıda organizasyon özelliği üzerinde Gestalt yaklaşımı durmuştur.
SARI MAVİ TURUNCU
SİYAH KIRMIZI YEŞİL
MOR SARI KIRMIZI
TURUNCU YEŞİL SİYAH
→Hızlı bir şekilde yazların renklerini söyleyin.
→Renklerin söylenirken zorlanmasının sebebi beynin aynı anda birden fazla uyarıcıyı organize etme eğiliminden kaynaklanmaktadır.
Algıda Organizasyonu Etkileyen Etmenler
a. Şekil-Zemin(figür-fon) Algısı
→Bu eğilim, şeklin(nesne) zemine(fon) göre öncelikle göze çarpmasına ve bize daha yakın görünmesine neden olur.
→Örneğin; duvar zemin, duvar saati şekildir. Şekil-zemin ilişkisi tüm duyu organlarımız ve algılarımız için geçerlidir.
→İlk algılanan öge şekildir. Onun arkasında bulunan ve hemen dikkat edilmeyen uyarıcılarsa zemindir.
Algıda Gruplama
1.Benzerlik: Benzer nesneler gruplanarak algılanır. Bir futbol takımının futbolcularının formalarının renginden dolayı bir grup olarak algılanması gibi.
2.Yakınlık: Birbirine yakın yerde veya yakın zamanda meydana gelmiş uyarıcılar bir grup olarak algılanır. Havada bir arada uçan kuşların bir grup olarak algılanması gibi.
→Nesnelerin ikişerli gruplar hâlinde algılanması yakınlıkları nedeniyledir.
Süreklilik(Devamlılık): Süreklilik gösteren birbiri ardı sıra giden uyarıcılar aynı grupta algılanır.
Tamamlama: Duyu organlarına eksik gelen uyarıcılar bütüne tamamlanarak algılanır. Telefonda kesik kesik gelen bir ses, kısmen silik bir yazı, bir kısmı görülen kedi tamamlanarak algılanır. Daha önce tamamı gösterilen bir reklamın daha sonra bir kısmının gösterilmesinin nedeni insanların reklamı tamamlayarak algılayacaklarının bilinmesidir.
c. Algıda Bütünlük
Organizmanın, algıda organizasyon ilkeleri çerçevesinde önce bütünü sonra ayrıntıları algılama özelliğidir. Uyarıcılar tek tek değil, bir bütün hâlinde algılanır. Bir canlı önce bütün olarak algılanır sonra ayrıntılara inilerek türü, organları, diğerlerinden ayırt edici yönleri algılanır.
6.Derinlik Algısı
Zihnin nesneleri üç boyutlu algılamasıdır. Nesneler gözümüzün ağ tabakasına iki boyutlu düşer. Çevresel faktörler ve gözün yapısal özellikleri nedeniyle nesneler üç boyutlu olarak algılanır. Tren raylarının gittikçe daralıyor gibi görülmesi buna örnek verilebilir.
Derinlik algısı, gözün yapısı ve çevreyle ilgili nedenlerden kaynaklanır.
a. Çevresel Nedenler
Nesneler görünüşlerine bağlı nedenlerdir.
→Paralel hatların gittikçe daralarak ufukta birleşiyormuş gibi görünmesi (çizgisel perspektif)
→Yakında olan nesneler açık ve ayrıntılı olarak algılanırken uzaktaki nesnelerin ayrıntısız ve puslu görünmesi (ışık gölge)
→Birbirini kapatan nesnelerden tam görünenin daha önde algılanması (binişim)
→Uzaktaki nesnenin daha küçük, yakındaki nesnenin daha küçük, yakındaki nesnenin daha büyük algılanması (orantılı büyüklük)
b. Gözün Yapısal Özellikleri
→İki gözün olması derinlik algısına neden olur.
→Gözler uzaktaki ve yakındaki nesnelere bakarken farklı açılar oluşturur.
→Göz merceğinin kalınlaşması uzağa, incelmesi yakına bakıldığını ifade eder.
7.Uzay ve Zaman Algısı
Uzay (mekân)Algısı: Nesneleri uzayda bir konuma yerleştirerek algılarız. Nesneleri birbirine göre yukarıda, aşağıda, sağda, solda gibi konumlarla algılama eğilimindeyizdir.
Zaman Algısı: Zaman algısını sağlayan bir duyu organı yoktur. Zaman algısı deneyimler sonucu oluşur. Zaman algısı, nesnel ve öznel olabilmektedir.
→Nesnel zaman algısı: Bir haftanın 7 gün, bir günün 24 saat oluşu.
→Öznel zaman algısı: Kişilere göre farklılık gösterir.2 saatlik eğlenceli bir film çok kısa olarak algılanırken, iki saatlik sıkıcı bir konuşma uzun algılanabilir.
Algı Yanılmaları
1.İllüzyon (Yanılsama)
Bir uyarıcının olduğundan farklı algılanmasıdır. Yanlış algılama ya uyarıcının kendisinden ya da uyarıcıyı algılayan kişiden kaynaklanır.
İkiye ayrılır:
a. Fiziksel İllüzyon: Uyarıcının kendisinden, fiziki nedenlerden kaynaklanan algı yanılmasıdır. Aynı uyarıcı herkeste aynı yanılgılara yol açar.
Örneğin: Boyuna çizgili elbise giyen birinin boyunun olduğundan daha uzun olarak algılanması, suya batırılan cismin kırık algılanması fiziksel illüzyondur.
b. Psikolojik illüzyon: Uyarıcıyı algılayan kişinin psikolojik özelliklerinden kaynaklanan algı yanılmasıdır
Örneğin: Yerdeki bez parçasını fare sanmak, karanlık bir ortamda hortumu yılana benzetmek psikolojik illüzyondur.
2.Halüsinasyon (Sanrı)
→Olmayan bir uyarıcıyı varmış gibi algılamadır.
→Uyuşturucu krizine giren birinin vücudunda böceklerin dolaştığını sanması, aşırı çöküntü içinde olan birinin ölen eşiyle konuştuğunu söylemesi, akıl hastasının elinin üstünde minik fillerin dolaştığını görmesi gibi.
İllüzyonda uyarıcı vardır, halüsinasyonda uyarıcı yoktur. İllüzyon her normal insanda görülebilir. Fakat halüsinasyon akıl ve ruh sağlığı bozuk kişilerde, yüksek ateşli hastalıklarda, alkol ve uyuşturucu bağımlılarında yaşanır.
İllüzyon dikkat edildiğinde ortadan kalkabilir, halüsinasyon tedavi gerektirir.